Tarihsel süreçte Türkiye’de merkez sağ (6)

 

Bu davanın sonuçlarını hepimiz biliyoruz. Maalesef 3 idamla sonuçlandı. 
Bir siyasetçi yanlış iş ve eylemlerinden dolayı elbette ki bağımsız yargı tarafından yargılanabilir. Fakat idam cezası vatana ihanet dışında düşünülemez. 
Bunu o dönemin şartları için söylüyorum. Bugün elbette ki idam cezası savunulamaz. Bir siyasetçinin, varsa eğer, suçu ne olursa olsun böyle bir cezaya çarptırılması söz konusu olmamalıdır.

Çok hatalı bir kararla idam edilen Adnan Menderes, Fatin Rüştü Zorlu ve Hasan Polatkan’a rahmet diliyorum.

***

Günahıyla sevabıyla Demokrat Parti dönemi 10 yıldan sonra sona erdi. Siyasi faaliyetler yeniden başladığında siyasi yelpazenin merkez sağ kısmını Ragıp Gümüşpala liderliğindeki Adalet Partisi ve Ekrem Alican liderliğindeki Yeni Türkiye Partisi doldurmaya aday oldu. 

AP, 1961 seçimlerinde CHP’yle koalisyon ortağı oldu ama Gümüşpala kabine dışında kalmayı tercih etti. Daha sonra kurulan koalisyon hükümetinde CHP, YTP ve CKMP (Cumhuriyetçi Köylü Millet Partisi) koalisyon kurdu ve Alican da Başbakan Yardımcısı oldu. Fakat YTP’nin Türk siyasi hayatında bunun dışında etkisi olamadı.

Türkiye’de merkez sağ siyasetin yeni aktörü belli olmuştu: Adalet Partisi.

***

Adalet Partisi’nin ilk başbakanı, Suat Hayri Ürgüplü’dür. İsmet İnönü hükümeti 13 Şubat 1965 tarihindeki bütçe oylaması sırasında düşürüldü. Ülke bir anda hükümetsiz kalmıştı.
Cumhurbaşkanı Cemal Gürsel en büyük parti olan AP Genel Başkanı Süleyman Demirel’e milletvekili olmadığı için görevi vermek istemiyordu. 
Bunun üzerine geçici çözüm olarak AP’li Cumhuriyet Senatosu Başkanı Ürgüplü’ye ülkeyi salimen seçime hazırlaması amacıyla hükümeti kurma görevi verildi. Ürgüplü’nün bu görevi AP ve Demirel 1965 seçimlerini kazanıp görevi devralıncaya kadar 8 ay sürdü.

Ragıp Gümüşpala’nın 1964 yılındaki ölümünün ardından Genel Başkanlığa henüz 40 yaşında olan Süleyman Demirel seçilmişti. Süleyman Demirel liderliğindeki AP 1965 seçiminde %53 ve 1969’da  %46,5 oranında oy alarak büyük başarı sağladı.

Fakat parti içindeki çekişme ve muhaliflerin ayrılma eğiliminin güçlenmeleri neticesinde siyasi tarihe ‘41’ler Hareketi’ adıyla geçen muhalif grup partileşme kararı aldı. Neticede 17 Aralık 1970’te Ferruh Bozbeyli’nin Genel Başkanlığı’ında Demokratik Parti kuruldu. 
Böylelikle AP’nin içinden ikinci bir merkez sağ parti doğmuş oluyordu. 
En güçlü olduğu dönemi geride kalan Adalet Partisi’ni sıkıntılı günler bekliyordu.

***

AP 1965 ve 1969 seçimlerinde elde ettiği oy oranına bir daha hiç ulaşamadı, yanaşamadı bile. 1973 seçimlerinde DP, %11 oy alarak 45 milletvekili çıkarırken AP %29’la sadece 149 milletvekili çıkarabildi.

Demirel ileriki dönemlerde, 41’ler hareketinin partileşmesine mani olamamayı siyasi hayatının en büyük hatası olarak anacaktır. 
Benim naçiz kanaatim de bu yöndedir.

Demokratik Parti 1975 senesinden itibaren güç kaybetmeye başlamış ve nihayet 4 Mayıs 1980’de de kendini feshetmiş, tüm mallarını da Kızılay’a bağışlamıştır.

***

AP ve Demirel dönemini iki bölümde incelemek uygun olacaktır. Birinci dönem, 1964’ten 41’ler Hareketi'yle partinin bölündüğü ve mutlak iktidar çoğunluğunu kaybettiği 1970 yılına kadar olan dönemdir. İkinci dönem ise 1970-1980 arasını kapsayan 10 yıldır.

Adalet Partisi ve Süleyman Demirel'in 1965 ve 1969 seçimlerini büyük bir farkla kazandıklarını söylemiştim. Bu dönem ‘68 hareketlerinin’ de başladığı ve en yoğun olduğu döneme denk gelmektedir. 
Fransa’dan dalga dalga yayılan hareket elbette ki Türkiye’yi de etkiledi. 1961 Anayasası’nın getirdiği özgürlük ortamında özellikle solcu gençler ve sol hareketlerde ciddi bir uyanış gözlendi. 

İşte bu dönemde yani 1965 seçimlerinde sosyalist bir parti kimliğiyle Türkiye İşçi Partisi (TİP) hiç azımsanmayacak bir biçimde 15 milletvekiliyle Meclis’e girdi. Amerikan 6. Filosu’nun askerlerinin İstanbul ziyaretinde devrimci öğrenciler tarafından denize atılması da o dönemdedir.

AP’nin bu ilk dönemi toplumsal uyanışla ve görece çalkantıyla geçti. Fakat eylemler henüz fikir düzeyindeydi; şiddet ve terör başlamamıştı. 
Bu dönemin en belirleyici olayı 41’ler Hareketi’dir. 
Yukarıda zikredilmişti. Bu kopmadan sonra AP bir daha hiç eskisi gibi olamadı.

 

 

 

  • Mehmet S. Nane

  • 28 Mart 2020

Sayfayı Paylaş

Yorumlar

Düşüncelerinizi Bizimle Paylaşın

leaf-right
leaf-right