Siz hiç üzüntüden ve öfkeden zangır zangır titrediniz mi
İçim yanıyor...Ruhum daralıyor...Üzüntüm beni aşıyor...Tepeden tırnağa saf, katıksız bir öfkeyle doluyum...
Yeni bir vahşet haberi geldi...Kalbimi, ruhumu, beynimi parça parça ederek boğazıma devasa bir taş gibi oturdu...
“Pınar Gültekin katledildi...“
***
Geçtiğimiz haftalarda kadın şiddetiyle ilgili iki makale kaleme almıştım. Bu makaleleri yazmak bana hakikaten hem utanç vermişti hem de çok üzmüştü...
Daha yazıların mürekkebi kurumadan bir kadın daha, gencecik Pınar, erkek (!) vahşeti sonucu öldürüldü!
Evlât sahibi olan hangi ana-babanın yüreği bu acıya dayanabilir...
Pınar’ın ana-babası olmayı veya onların içindeki yangını hangimiz tahayyül edebiliriz... Bu yaşananların bir gün evlâdımızın ve bizim başımıza gelme ihtimalini hangimiz yok sayabiliriz...
***
Bu alçaklığı vahşice yapan yaratık ilk ifadesinde “Seviyordum, reddedildim, kıskandım, dövdüm, öldürdüm” şeklinde özetlenebilecek bir savunma yapmış.
Tiksindirici...
Ve...
Diğer kadın cinayetlerini işleyen insan müsveddelerinin sözlerine ne kadar da benziyor değil mi...
Madem erkeksin...Sevdiğini de söylüyorsun...Kıskanmak zaten hakkın...Red mi edildin...O zaman önce döv...Sonra da öldür...
Erkeksen hakkındır; her şeyi yaparsın...Canın öldürmek isterse de öldürürsün...
Bu insanlık dışı yaratıkların tek tip ‘sihirli formülü‘ işte bu!
***
Bir başka ‘sihirli formülü’ daha var bu insanlıktan çıkmışların. Rezilce, utanmazca, hayasızca, pişkince ‘hafifletici mazeretler’ üretmek!
“Kadın da o kıyafeti giymeseydi...”
“Kadınlığını bil, sus otur!...”
“O saatte dışarı mı çıkılır...”
“Ben bitti demeden bitmez...”
Mideniz bulandı değil mi?
***
Bir kadın daha gitti...
Kızımız...Eşimiz...Anamız...Sevgilimiz...Kardeşimiz...
Ne fark eder ki...
Bir kadın daha gitti...
***
Dünyanın ve kâinatın tüm beddualarını bu insanlık dışı yaratığa sayıp döksek artık ne kıymeti var...
***
Ne erkekliği...
İnsanlığımdan utanıyorum...
Ya bunları yapanlar insan değil...Ya da ben...
Onlarla aynı canlı türüne mensup olmayı; bunun utancını ve lânetini reddediyorum...
***
Güzelim ülkemizde kadınların öldürülmesi artık ‘vaka-i adiyeden’ sayılır oldu. Neden son 10-15 yılda bu cinayetler inanılmaz bir şekilde arttı? Hangi siyasi, sosyolojik, psikolojik, ya da ailevi etkenler bu cinayetlerin sorumlusu?
Bu canavarlar bu kadar kısa sürede neden bu kadar çoğaldı? Hangi ‘iklimden ve ortamdan’ besleniyorlar?
Bunların cevabını vermesi gereken ülkenin her vatandaşının canından sorumlu olan siyasi iktidar değil midir?
***
Ülkemizi yöneten siyasilere soruyorum: Bu cinayetleri durdurmak ve kadına uygulanan şiddeti daha en başından önlemek sizin göreviniz değil mi? Neredesiniz, bu konuda ne yapıyorsunuz?
Kadınların ‘can güvenliği’ konusunda böylesine büyük bir tehdit ve tehlike varken “İstanbul Sözleşmesi” konusunda aldığınız tavırdan hoşnut musunuz?
Yüzlerce üniversitenin sosyoloji, pedagoji, psikoloji, psikiyatri, hukuk kürsüleri...'Anlı şanlı' hocaları...Ülkemizi yönetenlere bu olayların sebep-sonuç ilişkisi açısından bilimsel olarak hiç mi söyleyecek sözünüz yok...Hiç mi çözüm öneriniz yok...Bunlardan vazgeçtim; bu toplumsal felaket konusunda hiç mi fikriniz yok...Bu kadar mı edilgenleştiniz ve siyasetin ağzına bakar oldunuz...
***
Not: Mustafa Kemal Atatürk'ün kurduğu devletin Diyanet İşleri Başkanlığı koltuğunda oturan şahıs hem de cami kürsüsünden Atatürk'e lânet okudu!
Yazıklar olsun! Dünya tarihi böyle bir nankörlüğü az görmüştür. İnsan söyleyecek söz bulamıyor. Bu şahsın sözden anlama eşiğini çoktan geçtiği anlaşılıyor.
Sevgi ve barış dini olan İslâm'ı hem de güya bir din adamı olarak nefret söylemlerine alet etti!
Hiç şüphesiz ki Allah lânetini ve gazabını kime yönelteceğini en iyi bilendir.
Mert Özge 25 Temmuz 2020
Bu cinayet yetmezmiş gibi eski Başbakanlardan Tansu Çiller’in oğlu Mert Çiller’in eşi Zeynep Çiller’e şiddet uyguladığı ve Tansu Çiller’in Zeynep Çiller’e boşanma davasını çekmesi için “Çocuklarını göremezsin” diye tehdit ettiği ve onu evden kovduğu haberi de var. Rezilliğe bakar mısın Allah aşkına! Not: Böyle vicdansız kimselerin Türkiye’yi ve DYP’yi yönetmesi ne utanç verici! İyi ki kurtulmuşuz!
Mehmet S. Nane 25 Temmuz 2020
Evet, yazıyı yazdıktan sonra bu haberi aldım. Daha sonra bir kadın cinayeti haberi daha geldi...Artık bu şiddet ve cinayet alçaklıklarını takip edemez olduk!
Tansu Çiller’e söyleyecek hiçbir sözüm yok! ‘Modern kadın’ imajıyla Türkiye’nin ilk kadın başbakanı oldu; şimdilerde ise kendisini tamamen AKP’ye adadı!
Eşine uyguladığı alçakça şiddetten dolayı oğlunu kınayıp onun adına tüm Türkiye’den özür dileyeceğine ve bu davranışıyla kadınlara güçlü bir destek vereceğine takındığı bu tutum inanılacak gibi değil. Bu yaklaşımı kendisi için utanç vericidir.
Aslında söz konusu Çiller olunca şaşırmamamız gerekirdi fakat hâlâ şaşırmaktan bir türlü vazgeçemiyoruz...