Ey Türk Milleti sözüm sanadır! (2)

 

Pekâlâ tüm bunlar karşısında bizim hükümetlerimiz ve yöneticilerimiz ne yaptı? Onları da kısaca hatırlayalım:

1991’de Irak bölünürken ülkemiz neredeyse ABD’nin yanında savaşa sokulacaktı. “Bir koyup, üç alınacaktı”. Bu, devlet ciddiyetiyle bağdaşmayan akıl almaz düşünce merhum Genelkurmay Başkanımız Orgeneral Necip Torumtay’ın istifa etmesi ile son anda önlendi. Bununla birlikte İncirlik’ten kalkan uçakların Irak savaşında kullanılmasına izin verildi. Yetmedi, olumsuz etkileri hâlâ devam eden ‘Çekiç Güç’ kabul edilerek Türkiye’nin başına bela edildi. Muavenet’in alçakça, düşmanca, kalleşçe vurulmasına “kaza” denilmesi yalanı kabul edildi. Irak’taki Türkmenlere sahip çıkılmadı. II. Körfez Savaşı için Irak’ta olan ABD askerlerinin ülkelerine sağ salim dönmesi için “dualar edildi”. Türk askerinin başına çuval geçirilmesi için ABD’ye “müzik notası” bile verilmedi. Alçak ve hain kumpas davalarıyla Türk Ordusu çökertilirken ve tek el silah atılmadan teslim alınırken; bu işi yapan ve “aynı menzile” gittiklerini söyledikleri hainlere tam destek verdiler. Hain hakim, savcı ve polislere her türlü desteği sağladılar. Başbakan zırhlı aracını tahsis etti. Hatta “Ne istediniz de vermedik” dediler. Türk Devleti’nin tüm sırlarının Kozmik Oda’dan çalınması sırasında sevinçten naralar atarak, “Ordu bağırsaklarını temizliyor” dediler. ABD aleni şekilde teröristlere 30 bin tır silah verdiğinde sesleri çıkmadı. Karadeniz ‘Barış Denizi’ iken ve ABD bunu baltalamak için fırsat kollarken NATO Karadeniz’e davet edildi. Yanlış politikalarla Suriye sınırında fiili olarak ikinci Kürt devleti kurulmasına sebep olundu. Koskoca Türkiye Cumhuriyeti; Ordusu, Dahiliyesi, Adliyesi dahil tüm devlet aygıtı olarak alçak terör örgütü tarafından tarumar edildikten, Gazi Meclis bombalandıktan, 251 vatan evlâdı şehit olduktan sonra, “Kandırıldık, Rabbim bizi affetsin” dediler. Dış ilişkilerde onlarca defa “Kimse gücümüzü test etmesin” dediler; sonrasında bir şey yapmadılar ve Devlet’in ağırlığını azalttılar. Dış siyaseti iç siyasete malzeme yaptılar. Bu sebeple de millî menfaatlerimize zarar verdiler. Ege’de ABD desteğiyle pervasızlıklarını ve işgallerini artıran Yunan’a hak ettiği cevabı vermediler. Doğu Akdeniz'deki hak ve menfaatlerimizi korumak için atılacak adımlar atılmadı. Kıbrıs’ta ‘şer ittifakının‘ etkili hamlelerine cevap verilmedi. Hainlik sınırında gezinen ve Rum ağzıyla konuşan KKTC‘nin teslimiyetçi Cumhurbaşkanı Mustafa Akıncı konusunda hiçbir şey yapılmadı. Doğu Akdeniz'de hâlâ Münhasır Ekonomik Bölge ilan edilmedi. Lozan’a aykırı şekilde Türkiye sınırında, Dedeağaç’ta Yunan’ın ABD’ye deniz ve hava üssü vermesine çıt çıkarılmadı.

***
Türkiye’ye tüm bu düşmanlığı ve kalleşliği yapan ABD güvenilmez bir devlettir. İşte bu ABD’ye karşı etkili, bağımsız ve başı dik politika izlemek yerine yapılanlar da yukarıdadır. Yetmez gibi sürekli Türkiye aleyhine işler yapan ve tertipler içine giren bu ABD’yle işbirliğine devam edileceği açıklamaları yapılmaktadır. 
Hem de devletin en yüksek katı Cumhurbaşkanlığı ve Dışişleri Bakanlığı tarafından. 
İnanamıyorum ve anlayamıyorum. Neden...

***

Ey Türk Milleti, sözüm sanadır!

Sen, eşsiz Atatürk’ün, “Türkiye Cumhuriyeti’ni kuran Türkiye halkına Türk Milleti denir” sözleriyle anlamını bulmuş ve taçlandırılmış bir milletsin. 
Bu sözler senin birleştirici harcındır; kardeşliğindir, birliğin-beraberliğindir.  
Bir an bile unutma!

Türkiye Cumhuriyeti büyük bir devlettir. Bu büyük devletin de, aziz vatanın da sahibi sensin. Bu yaşananları iyi takip et! 
İyi takip et ve unutma!  
Türk Devleti’nin kaderi senin ellerindedir. Yöneticilerini seçerken kararını günlük mülahazalara göre değil; düşünerek, inceleyerek, tartarak ve hatırlayarak ver.

Ey Türk Milleti!

Kahramanlarını asla unutma. Onlar senin için toprağa düştü; aklından çıkarma! Kahramanlarını unutan milletlerin ve devletlerin bugünü var gibi görünse de gelecekleri olmaz. Olamaz! 
Vatan, Millet ve Devlet; kahraman evlâtlarının omuzları üzerinde yükselir. Milliyetine ve Cumhuriyetine sahip çık! Özünü ve özündeki cevheri unutma. 
Sonraki nesillere vatanın kahraman evlâtlarını anlat, tanıt, öğret.
Kahramanlarını yaşat!

Ey Türk Milleti!

Bu satırların yazarı olan evlâdın, hayatının en büyük iftihar kaynağını senin yüce varlığının naçiz bir mensubu olmakta görmektedir.   
Bu evlâdın, aziz vatan toprakları üzerinde büyük ve güçlü devletinle sonsuza kadar var olmanı dilemektedir...

 

 

 

  • Mehmet S. Nane

  • 6 Ağustos 2020

Sayfayı Paylaş

Yorumlar

Atilla 6 Ağustos 2020

Her iki makalenizin her satirinin altina imza atarim. Superdiniz. Boyle bir yonetici grubu Uganda da bile secim kazanamaz ama burada 18 yildir her secimi kazNiyorlar. Afaroz edilen bir mankenimizin yillar once soyledigi ne kadar dogruymus.

Mehmet S. Nane 6 Ağustos 2020

Size katılıyorum Atilla Abi. Zaten bu makaleyi de Türk halkı artık yaşadıklarını unutmasın diye kaleme almıştım.

Düşüncelerinizi Bizimle Paylaşın

leaf-right
leaf-right