Üç film...
Sinemaya bayılıyorum. Sinema “sanatı”nın tekniğinden elbette ki anlamıyorum ama iyi bir film izleyicisi olduğumu düşünüyorum. Hem nitelikli ve çok film izlediğim için hem de dünya sinemasını takip etmeye çalışmamdan dolayı...
Geçtiğimiz hafta sonunun bir bölümünü, bir müddettir ihmal ettiğim Türk filmlerine ayırdım. Sizlere izlediğim üç film hakkındaki görüş ve izlenimlerimi aktarmak isterim.
Bizi Hatırla...
Filmin yönetmeni, pek çok başarılı filme imza atmış olan Çağan Irmak. Yapım yılı 2018. Başrol oyuncuları, Altan Erkekli, Tolga Tekin, Sumru Yavrucuk, Özge Özberk ve Binnur Kaya.
Foça’da başlayıp, İstanbul’da devam eden ve Foça’da sonlanan bir öykü...
Film, Çağan Irmak filmlerinin alışageldiğimiz o duygusal tınılarını hissettiren, zaman zaman da burun direklerini sızlatan dokunuşlara sahip.
“Babam ve Oğlum” filmini oğlumla birlikte izlemiştik; o zaman ortaokuldaydı. O da ağlamıştı ben de. Fakat o daha çok üzülmesin diye ağladığımı gizlemiştim.
Bu film de bir baba-oğul ilişkisi. Ağlamadım ama bazı yerlerinde gözlerim doldu...
***
Oyuncuların hepsi de gayet iyi ve rollerinin “hakkını” vermişler. “Rol kesmemiş”, “rol yapmamış”; o karakteri “canlandırmışlar”.
Sumru Yavrucuk, içinde bulunduğu olgunluk dönemlerinde, iyi olan oyunculuğunu daha da rafine hâle getirmiş. Çok sahici.
Tolga Tekin, iş hayatındaki sevimsiz ve hatta biraz da “piyasa işi” vasat döngünün içindeki bir kişinin, özel hayatında ne kadar sevecen ve duygusal olabileceğini seyirciye çok iyi yansıtmış.
Özge Özberk, her zamanki gibi doğal ve. yapmacıksız. Ve filmdeki karakteri çok iyi aktarmış. Duygusal çıkışları çok gerçekçi.
Binnur Kaya, muhteşem oyunculuğuyla “Fatoş” ile öyle bütünleşmiş ki...Oyunculuğunun üzerine yorum yapılamaz...
Ve Altan Erkekli...
Bu değerli aktörü, Ankara Sanat Tiyatrosu’nun (AST) kadrosunda tiyatro yaptığı dönemde, 1982 yılında tanıdım.
Sonrasında, sayısız defalar tiyatroda, daha sonra da sinemada izledim.
Altan Erkekli; büyük, çok büyük bir aktör...
Bu filmde de, her zamanki gibi izlemeye doyamadım...
Keşke...
Keşke; çok iyi senaryolar, çok iyi yönetmenlerle ve de Altan Erkekli’yle daha çok buluşsa...
Bu üst düzeyde değerli oyuncunun hem şimdiki izleyicileri olan bizlere hem de geleceğe çok daha fazla filmler bırakmasını öyle çok isterim ki...
“Bizi Hatırla”, bence “iyi” bir film. İzlemenizi öneririm.
Ekşi Elmalar...
Film, 2016 yapımı. Yönetmeni ve senaryo yazarı Yılmaz Erdoğan.
Pek çok kişi gibi ben de “Bir Demet Tiyatro” isimli televizyon komedi dizisi ile tanıdım Yılmaz Erdoğan’ı. “Mükremin Abi” karakteri muhteşemdi. O dizi tüm karakteriyle eşsizdi hatta muazzamdı bence.
Elbette ki büyük oyuncu Demet Akbağ’ın canlandırdığı birden fazla karakterle diziye olağanüstü katkısını da anmalıyım.
İşte, o dizideki oyunculuğu ve senaryo yazarlığıyla kendisini aşan Yılmaz Erdoğan, benim gözümde her zaman değerli bir oyuncu ve senaryo yazarı olarak yerini korudu. Sinemada iyi işler de yaptı, vasat eserlere de imza attı. Fakat naçiz kanaatimce hiçbir zaman kaliteden ve seviyeden ödün vermedi ve vasatın altına da hiç düşmedi.
***
“Ekşi Elmalar”, 1977 yılında Hakkâri’de başlıyor. Yer yer çok hoş nostaljik esintiler taşıyan yapımda tüm oyuncular da belirli bir başarı grafiğini yakalamış.
Yılmaz Erdoğan da “Reis Bey” rolünü gayet iyi canlandırmış.
Fazla iddiası olmayan, sevimli, hoş, duygusal bir film Ekşi Elmalar. İzlemenizi öneririm.
Organize İşler - Sazan Sarmalı...
Yılmaz Erdoğan’ın yazıp yönettiği bir başka film “Organize İşler - Sazan Sarmalı”. Yapım yılı 2019.
Konu, başında Asım Noyan’ın (Y. Erdoğan) olduğu bir ekibin organize dolandırıcılık öyküsü. Filmin içinde “biraz” komedi unsuru var, bir tutam baba-kız/sevgi-nefret ilişkisi, “azıcık” aşk hikâyesi, birazacık mafya ve kaçma kovalamaca...
Senaryo vasat, oyunculuklar normal, yer yer iyi. Yılmaz Erdoğan’sa her zaman tutturduğu oyunculuk seviyesinin altında değil.
Fakat bu filmi izlemek için tek bir sebep göstermemi isterseniz, o da bir oyuncunun olağanüstü başarılı performansıdır.
Bu filme kadar Kıvanç Tatlıtuğ ismini elbette ki biliyordum. Fotoğraflarından yakışıklı bir oyuncu olduğunu görmüş ve iyi bir aktör olduğunu da duymuştum. Fakat oynadığı ve meşhur olduğu hiçbir diziyi izlemediğim için oyunculuğuyla ilgili herhangi bir fikrim yoktu. İşin aslı, yakışıklılığından dolayı oyunculuğunun abartıldığını düşünüyordum.
Filmin jeneriğinde adını gördüğümde hafif burun kıvırdığımı da itiraf etmeliyim.
Fakat o da ne...
Mafya bahisçisi (baba/abi) karışımı Saruhan’ı gördüğüm ilk sahnede önyargılı olmanın ne büyük bir hata olduğunu bir defa daha anladım.
İnanılmaz bir oyunculuk, inanılmaz bir canlandırma ve hatta karakterin birebir yaşanması ve içselleştirilmesiyle karşılaştım.
Saçının şeklinden, gömleğine, kolyesine, gözlerinin kızarıklığına, bir şeyler çiğnemesine, konuşmasına, tuhaf gülmesine kadar...
Vücut dili, konuşma tarzı, seçtiği kelimeler, telaffuzu ve aksanı...
Müthiş başarılıydı.
Bilemiyorum, baştaki olumsuz bakış açımdan dolayı mı için bu kadar çok beğendim acaba? Yok, sanmıyorum.
Hakkını teslim etmeliyim. Muhteşem bir oyunculuk sergilemiş bu değerli aktör.
Sanırım, İstanbul’da mafya bahisçisi gerçek bir Saruhan yaşasaydı, kendisini bu kadar güzel canlandıramaz ve ifade edemezdi.
Filmin geneli vasat, bazen de ağır akıyor fakat Kıvanç Tatlıtuğ’un can verdiği Saruhan’la tanışmak için bile izlenir...
Mert Özge 9 Şubat 2021
Yılmaz Erdoğan keşke AKP iktidarının açılım/saçılım projesinin parçası olan ''Akil Adamlar'' arasında olmasaydı! Kendisini Orhan Gencebay, Hülya Koçyiğit kadar olmasa da Kadir İnanır, Lale Mansur'un düştüğü duruma düşürdü! Yazdığın filmler hakkında görüşlerime gelince: Diğer iki filmi izlemedim ama Organize İşler-Sazan Sarmalı filmini güzel vakit geçirmek için izlemeye değer buluyorum.