Neriman Teyze...
Yazılarımı hiç zorlanmadan yazan bir kişiyim. Konuyu belirledikten kısa süre sonra, klavyenin üzerinde kelebekler uçuşurcasına bir yumuşaklık ve ahenkle harfler kelimelere ve cümlelere dönüşür.
Üzgün olduğum bazı günlerde ise canım ne yazmak ister ne de o kelebekler dans eder...
Kelimeler acı verir...Ve...
Bir şeyleri anlatmakta mutlak yetersiz kalır...
***
Çarşamba günü akşam üzeri saatlerde çok ağır hasta olduğu haberini aldım. Ve gece saatlerinde tam da uyumak üzereyken öğrendim:
“Neriman Teyze’yi kaybettik...”
***
Neriman Sümen...
Ne eksik, ne fazla; tamı tamına 40 yıllık arkadaşım Halit’in ve kardeş gibi gördüğüm ablası Ufuk’la kardeşi Murat’ın anneleri...
Çok üzgünüm...Çok...
***
Halit, benim liseden kadim dostum. Lisenin son seneleri olan o muhteşem ilk gençlik senelerimizi aynı gruptan arkadaşlarımızla hiç ayrılmadan daima beraber geçirdik.
Bilemiyorum, biz mi çok yoğun yaşadık o dönemleri, yoksa o yaşları geride bırakan herkes mi benim gibi hisseder...
O yıllara ait o kadar çok hatıra var ki hafızamda...
Sanki o yaşları defalarca yaşamışım gibi hissediyorum...
***
Neriman Teyze’yi uğurladığımız bahçe içindeki zemin kattaki eve yaz ayları sıkça giderdik. Neriman Teyze’yi her zaman dikişlerini yaptığı ve sanat eseri gibi “gelin başı” taçları yarattığı çalışma odasında görürdüm.
Sakin, yumuşak, güler yüzlü...
Ben, Neriman Teyze’yi hep o odada hatırladım, hep öyle hatırlayacağım...
***
Neriman Teyze bir “sanatkârdı”. Az evvel yazdım; dikişin yanı sıra incilerle, taşlarla süslü taçlar hazırlardı. Kullandığı malzemelerin hepsi de rahmetli babamın tuhafiye dükkânı Naneler Tuhafiye’de satılırdı. Neriman Teyze de alışverişi hep bizden yaparmış.
O, kimseleri pek beğenmeyen babam, Halit’in annesinin Neriman Teyze olduğunu öğrendiğinde saygıyla bahsetmişti.
Eski Mersinliler olarak elbette ki rahmetli babamla Halit’in babası rahmetli Mahir Amca da tanışırlardı.
Mahir Amca’nın Azak Han’daki Hakimiyet Gazetesi ve matbaası gündüzleri buluşma noktalarımızdan biriydi.
Hakimiyet Gazetesi’nin matbaası alt kattaydı. Gıcırdayan 6-7 tahta basamakla çıkılan Mahir Amca’nın mütevazı odası/gazete idarehanesi asma kattaydı. Merdivenden çıkınca sola düşen, odanın güney duvarında da “S. Demirel” imzalı “Arkadaşlarına” başarılar dileyen bir yazı...
***
Ah o güzelim, cânım Azak Han...
Ne hatıralara, ne yaşanmışlıklara sahipti...
Azak Han’ın muhafaza edilmemesini affetmek mümkün değil. Dünyanın hiçbir yerinde böyle bir kültür mirasına böyle hoyrat davranılmaz! Bunu yapanları affetmiyorum, affetmeyeceğim!
***
Azak Han’daki sayısız hatıradan biri: Ya biz yaşlarda ya da birkaç yaş küçük bir çaycı çırağı vardı. Ne yazık ki adını hatırlayamadım. Bir gün matbaanın önünde gevezelik ederken baktım Halit, çaycının tarafından kahkahalarla geliyor. Elinde de küp şekerlerin ambalaj kartonundan bir parça sallıyor. Kartonu, “Al oku” diyerek bana verdi. Karışık biçimde şunlar yazıyordu:
“Nuzim, Serreps, Kanoz” gibi bir sürü anlaşılmaz “kelime” ve bir sürü rakam.
“Yahu bu ne anlayamadım” dedim Halit’e. O, hâlâ kahkaha atarak “tercüme etti”. “Nuzim”, Nafi; “Serreps” o zamanlar çok içilen Schweppes gazoz; “Kanoz” da gazoz demekti. O karmakarışık rakamlar da kim neyi, kaç tane içmiş onları ifade ediyordu.
Bizim çaycının okuma yazması biraz kıttı ve böyle yazabilmişti. İşin ilginci bu kendince notlarla hiç şaşmadan hesabı tutturmasıydı.
Tabii ki ben de kahkahayı basarak Halit’e katıldım...
O zamanlar çok genç, çok mutlu, çok kaygısızdık...
Ve o zamanlar; çok ve daha güzel, daha kolay gülüyorduk...
***
İki gün evvel taziye için Neriman Teyze’nin evine gittim. En son 20 küsur sene önce Mahir Amca’yı ziyaret etmek için yine bir lise arkadaşımız ve Halit’le birlikte gitmiştik. Mahir Amca’nın vefatından bir süre önceydi. Şimdi o kadar memnunum ki gittiğime. Zaten rahmetli de çok memnun olmuştu o ziyaretimize.
Neden sanki Neriman Teyze’yi de ziyaret etmedim diye şimdi çok üzülüyorum.
Hayat bu nevi ihmallerimizin neticesinde bizi üzmüyor mu zaten...
***
Perşembe günü eve doğru yürürken, bahçede sağlı-sollu bulunan mücevher kadar nadide olan muhteşem “katmerli menekşe”yi görünce hem çok sevindim hem burnumun direği sızladı.
40 sene evvel de bu menekşeler bahçeyi süslüyordu...
Koparmaya kıyamadım; eski bir dosta kavuşmuşum gibi bakışlarımla sevdim, okşadım onları...
Salonda Halit’le biraz geçmişi andıktan sonra, Neriman Teyze’nin çalışma odasına girdim. Yaptığı harikulâde taçları, bu defa yakın gözlüğümü takarak, “seyrettim.”
Hey gidi seneler, hey...
Şimdi gözlüksüz göremediğim o taçları Neriman Teyze 40 sene evvel yaparken, benim şu andaki yaşımdan 7 yaş daha gençti...
Sonra, Halit beni oturma odasına götürerek, Neriman Teyze’nin çalışırken kullandığı aletleri gösterdi. Eminim, hepsini de Naneler’den almıştı...
***
Halit, kardeşleri ve taziyeye gelenlerle çoğu da eski günlere dair sohbetler ettik. Beyaz kocaman köpekleri Prens’i de andık, o zamanlar civarda çok az bina olmasını da; denizin doldurulmasından da bahsettik, mahallelerine ilk belediye otobüsü seferinin konmasından da; evdeki eski tip yeşil telefon da anılarımızdan çıkıp geldi, yine eski tip olan ve hâlâ kullanılan kırmızı telefon da...
Sohbetin bazı yerlerinde gülümsedik ama o burukluk ve hüzün hep vardı...
***
Evden ayrılırken, Korona yüzünden sevgili kardeşim Halit’e sarılamadım ama onu, Ufuk’u ve Murat’ı gözlerimle kucakladım...
***
Sakin, yumuşak, güler yüzlü...
Neriman Teyze, bu dünyaya veda etti...
Güzel ve iyi bir insan daha ayrıldı aramızdan...
Güle güle Neriman Teyze. Allah sana gani gani rahmet eylesin. Nurlar içinde, huzurla uyu...
***
İlk gençliğim artık biraz daha uzak...
Artık biraz daha eksiğim...
Atilla Toroglu 13 Şubat 2021
Mdhmetcigim yine cok guzel bir yazi. Beni cocukluk yillarima goturdun. Arka komsumuz zabita memuru Hayrettin efendinin kizlari Elif Zubeyde Ifakat Mesedet ve Neriman ogullari Halit ve Remzi. Evimizin arkasindaki turunclu tarlada Remzi ve Neriman ve diger arkadaslarla futbo ve celik comak oynardik. Neriman da bizle oynar ve bizlerin yapamadigi bir suru isi bizden iyi yapardi onun icin ona cocuklugumuzda Erkek Neriman derdik. Ama cocuklugumuzun Erkek Nerimani ne zarif ve ince isler yapti.Inanilmaz.Kizlarimin gelin baslarini yaptiginda ne kadar sevinmisti. Gecen yil Abdulvahap Kokulu ile Nerimani evinde ziyaret etmistik cok sevinmis boynuma zarilmis oyle kalmisti bir muddet.Ayrilirken yandaki odadan kendusinin yaptigi bir cicek demetini de Bilgeye hediye olarak vermisti. Cocukluklari bizim evde gecmistir dersem abarti olmaz. Allah hepsine gani gani rahmet eylesin Mekanlari cennet olsun. Selamlar sevgiler Mehmet kardesim
Murat Fazıl Soyal 13 Şubat 2021
Allah rahmet eylesin.
Fatoş Akeloğlu 13 Şubat 2021
Gözlerim doldu. Neriman teyze ile ile yolu çakışanlardanım. Benim de nişan elbisemin nakışlarını yapmıştı. Öyle güzel işçilik ki. Hala saklarım elbisemi.
Zehra Tangudar 13 Şubat 2021
Merhabalar,Emeginize saglık her satırını okurken adeta yaşadım bende o gunleri..Apartmanın köpeği Prese,sehpadaki yeşil telefona kadar...her detay var yazınızda.Tesekkurler....Bende o apartmanın kızı olarak şunu söyleyebılırımki Neriman teyzem bitanemizdi...apartmanımızın bütün çocuklarının en mutlu gunlerıne en güzel gelin damat çiçeklerini yapıp hedıye ederdi..Annem hep söylerdi Neriman abla benim nikah çiçeğimi bile yapmıştı dıye hatıralarını anlatırken...el emegi göz nuru hepsi ..bizler Termik sitesi çocuklarıyız ..apartmn cocukları olarak ,Her bayram yanına gıtmek için bır gece önceden heyecanlanırdık ne renk cıcek verecek bıze bu bayramda dıye..o kadar naif kibar iyi kalpli bir melekti ki...Başkon önundeki bahcede Baharda acan bahar çiçekleri tomurcukları ruzgardan etkılenmesın dıye gelin tulleri ıle sarardı taa ki tomurcuklar ciçek acana kadar..Sofrası dolu doluydu ... herkese açıktı kapısı o güler yüzüyle karşılardı hep ...Mekanı cennet olsun ,Ah Neriman teyzem ...Seni çok özleyecegiz ...sevenlerine sabır kederli ailesine başsaglıgı diliyorum ...Saygılar
Mehmet S. Nane 13 Şubat 2021
Pek Kıymetli Atilla Abi, mesajınızı çok duygulanarak okudum. Rahmetli zabıta memuru Hayrettin Efendi’nin 7 evlâdından artık hepsi de rahmetli olan üçünü tanıdım. Neriman Teyze, ablam Selma’nın çok sevdiğim arkadaşları Ümran ve Jale’nin babaları Halit Amca ve validemin amcasının kızı Zarife Abla’nın eşi Remzi Abi.
Allah hepsine de rahmet eylesin.
Neriman Teyze iyi ve güzel bir insandı; onu hep güler yüzüyle hatırlayacağım.
Allah size uzun ve sağlıklı bir ömür versin. Başımızda olmanız bizim için ne kadar kıymetli bir bilseniz...
Derin sevgi ve saygılarımla.
Mehmet S. Nane 13 Şubat 2021
Fatoşcum, ne mutlu sana ki böyle iyi yürekli bir sanatkâr nişan elbiseni hazırlamış. Selam, sevgiler.
Mehmet S. Nane 13 Şubat 2021
Zehra Hanım, Neriman Teyze’nin bazı hususiyetlerini çok güzel ifade etmişsiniz. Mesela çiçekleri bu şekilde özenle koruduğunu bilmiyordum; bu duyarlılığı beni çok etkiledi ve duygulandırdı. Bayram çocuklarını çiçek hediye ederek sevindirmesi, annenizin nikâh çiçeğini hazırlamasını, sofralarının bolluğunu, güler yüzünü iyi ki bizlerle paylaştınız. Bu mesajlar vesilesiyle tanımayan sonraki nesiller de Neriman Teyze’yi bu özellikleriyle anacaklar. Saygılarımla.
Şule Feza Sezginalp 14 Şubat 2021
Allah rahmet eylesin, nurlarda yatsın Neriman hanım... Benim de gelin tacımı ve el çiçeğimi tasarlamıştı ve tam tarif ettiğim gibi yapmıştı. Mersin'de o yıllarda evlenip de düğün tacını ona yaptırmayan genç kız yoktur bence. Ablam olarak bahsettiğiniz Selma Nane benim ilkokul arkadaşım, İleri ilkokulu Leman Dinçel sınıfından... Mesudiye Mah. 50 sokakta çocukluğum geçti, sizin eviniz de hafızam yanılmıyorsam bir paralel sokakta idi. Bu vesile ile hem ablanız hem size sevgiler, selamlar...
Mehmet S. Nane 14 Şubat 2021
Mesajınıza teşekkürler. Sizin bahsettiğiniz, kuzenim Selma Abla olmalı. Benim ablam olan Selma Gazipaşa, Emin Uras Hoca’nın sınıfındaydı. Selamlar, sevgiler.