30 Ağustos
“Önem”ler mukayese edilebilir mi sizce? Mukayese edilemeseler bile önem ya da öncelik sırasına konabilirler.
Cumhuriyet tarihimizin 4 önemli olayı muazzam sonuçlar, muazzam başarılar, muazzam etkiler yarattığı için bence mukayese de edilemez, öncelik sırasına da konamaz.
Hemen tahmin ettiğiniz gibi bu olaylar, tarih sırasına göre, Mustafa Kemal’in vatanı kurtarmak amacıyla Millî Mücadele’yi başlatmak için Samsun’a çıkması, Türkiye Büyük Millet Meclisi’nin açılması, Başkomutanlık Meydan Savaşı (ya da Büyük Taarruz) ve Cumhuriyetimizin ilanıdır.
Dördünü de bayram olarak kutladığımız ve dünya durdukça kutlayacağımız bu tarihler yok olma tehlikesi ile karşılaşan Türk’ün kaderini değiştirmiştir. Biri olmasa diğerleri de olamazdı. Tümü de, eskilerin tabiriyle, birbirinin mütemmim cüzü yani tamamlayıcısıdır.
Pekâlâ o hâlde 30 Ağustos’un anlamı nedir, bize ne ifade etmektedir?
***
30 Ağustos, İngiliz kışkırtması ve şımartmasıyla yurdumuzu işgal eden, emperyalist İngiltere’nin oyuncağı, küstah ve kıyıcı Yunan askerinin sonsuza kadar Türk yurdundan kovulmasının adıdır.
30 Ağustos, I. İnönü, II. İnönü ve Sakarya zaferlerinden sonra 26 Ağustos 1922 tarihine kadar geçen buhranlı zamanlarda büyük askeri deha Mustafa Kemal Paşa’nın ilmek ilmek ördüğü muhteşem askerî ve siyasi zaferin adıdır.
30 Ağustos, emperyalistlere atılan müthiş bir tokattır.
30 Ağustos, kahraman Türk askerinin ebedi başkomutanının emrinde şahlandığı ve tarih yazdığı gündür.
30 Ağustos, salt müthiş bir askerî zafer değil, kurulacak olan Türkiye Cumhuriyeti’nin de müjdecisidir.
30 Ağustos, fedakâr ve kanaatkâr aziz Türk milletinin, devlet, Tekâlif-i Milliye (Millî Yükümlülük) ile elinde kalan son varlığını istediğinde gözünü kırpmadan kahraman askerine vermesinin yürekleri parçaladığı, kalpleri dağladığı, gözleri yaşlarla doldurduğu yüceliğin adıdır.
30 Ağustos, Türk’ün kadim Anadolu toprağının sonsuza kadar sahibi olduğunun tescilidir.
30 Ağustos, Anadolu ve Trakya’nın sonsuza kadar Türk kalacağının tüm kâinata haykırılarak ilan edildiği gündür.
30 Ağustos, asırlarca, bin yıllarca unutulmayacak, unutturulmayacak bir destanın cisimleşmiş hâlidir.
30 Ağustos, kutlu İstiklâl Savaşı’mızın taçlandığı tarihtir.
30 Ağustos, 26 Ağustos’ta başlayan savaşın, çok kısa sürede elde edilmiş muazzam askeri başarısı ve sonucudur. 26 Ağustos tarihi de eşsiz deha Gazi Mustafa Kemal Paşa tarafından rastgele seçilmemiştir. Bu tarih, Türk’ün Anadolu’yu sonsuza kadar vatan yapmasının yolunu açan Malazgirt Zaferi’nin de tarihidir.
Hâsılı, 30 Ağustos, var olmak demektir...
Bu kutlu gün ve bayram vesilesiyle her şeyimizi borçlu olduğumuz eşsiz Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün aziz hatırası önünde her an artan bir sevgi, hayranlık ve saygıyla eğiliyorum. Kalbim attıkça, nefes aldıkça eşsiz Ata’mı daima yad edeceğim.
Atatürk’ün silah arkadaşlarının ve aziz şehitlerimizin ve gazilerimizin anıları önünde de saygıyla eğiliyorum.
Bayramımız kutlu olsun.
Yorumlar
Düşüncelerinizi Bizimle Paylaşın