Cumhuriyet Kadını
Onlar… Cumhuriyet’ten hemen önce, istiklâlin kazanılması için kelimelerin anlatamayacağı fedakârlıkları yaparak Cumhuriyet’in taşlarını döşeyen kadınlarımız...
Tayyar Rahmiyeler, Satı Kadınlar, Asker Saimeler, Halime Çavuşlar, Şükûfe Nihaller, Halide Edipler, Gördesli Makbuleler, Şerife Bacılar, Kara Fatmalar...
Onlar… vatanın kurtulması için elde silah cephede vuruşan… İstanbul’da yüz binleri miting alanında toplayanlar…
Onlar… Cephane ıslanmasın diye son örtüsünü mermilerin üzerine örterek ve bebeğini ısıtmak için göğsüne bastırıp emzirmeye çalışırken donan isimsiz kahramanlar...
Onlar… Kağnı kollarıyla cepheyi ikmal eden fedakârlar…
Onlar… Eşsiz Atatürk’ün pek çok “gelişmiş” batı ülkesinden önce, 1934 senesinde, seçme-seçilme hakkı verdiği, Medeni Kanun’la yüz yıllardır devam eden “ikinci sınıf” insan olma zincirini kıran onurlu Türk kadınları...
Onlar… O büyük adamın yönlendirmesi ve yollarını açmasıyla sanattan eğitime, mühendislikten tıbba, hukuktan siyasete, bilimden teknolojiye… Eksiksiz her alanda büyük başarılara ulaşmış Cumhuriyet kadınları…
Onlar… Türk milletinin gurur kaynakları…
Onlar… Kadın-erkek eşitliğinin artık konuşulmasının bile ayıp olduğu günümüz dünyasında ülkemizin parlayan yıldızları…
Onlar… Anamız, eşimiz, kardeşimiz, kızımız…
***
Yaklaşık 2 aydır hayatımda beni çok mutlu eden bir “meşgalem” var: Kadın voleybol takımımızın maçlarını izlemek.
Önceki yılllarda da kadın millî voleybolcularımızın maçlarını izlerdim ama özellikle son olimpiyatlardan sonra “bağımlı” oldum.
Takımımız, Tokyo 2020 (2021) Olimpiyat Oyunları’nda harika maçlar oynayarak olimpiyat 5.si olma başarısını gösterdi. Biraz şansları olsa finale çıkmaları işten bile değildi.
Olimpiyatlardan yaklaşık bir ay sonra Avrupa Şampiyonası başladı ve şu anda devam ediyor. Bu maçları heyecanla bekledim. Şimdi de heyecanla ve büyük bir keyifle izliyorum. Tüm programlarımı maç saatlerine göre ayarlıyorum.
Kızlarımız, yaptıkları 5 maçın hepsini de kazanarak grup 1.si oldular. Büyük başarılara doğru gidiyorlar. Bugüne kadar Avrupa’dan 2 gümüş, 2 bronz madalyamız var.
Hatırlatmak isterim ki kadın voleybolcularımız şu anda dünya sıralamasında 4. sıradalar. Bu, ülkemiz için büyük bir övünç kaynağıdır.
***
Eda, Ebrar, Meryem, Cansu, Tuğba, Simge, Hande, Zehra, Meliha, Beliz, Ayça, İlkin, Yasemin, Buse, Derya.
***
İşte, yüreğimi gurur dolduran, içimi ışıtan, son aylardaki mutluluk kaynağım olan kadın voleybol takımımız bu aslan yürekli kızlarımızdan oluşuyor.
***
Bu kızlarımızın hepsi de Atatürk’ün kızlarıdır.
Hepsi de onurlu ve başarılı birer Cumhuriyet kadınıdır.
Sade bir Türk vatandaşı ve sonsuz destekçileri olarak hepsiyle iftihar ediyorum. Yaptıkları çok önemli ve değerli millî bir görevdir.
Hepsini tertemiz alınlarından öpüyorum.
***
Not: Bu mutluluğumun yanında canım sıkılarak görüyorum ki, kafasının içinde beyin yerine bir pislik çukuru olan bazı tipler yine sahneye çıktı.
Bu, insanlıktan nasibini almamış ve olmayan beyni kadınlar üzerine laf söylemek ve onları baskılamak üzere programlanmış bazı yobaz yaratıklar, kadın voleybol takımımıza laf söyleme cüretinde bulunuyor.
Elbette ki bildikleri başka şey olmadığından, kızlarımızın maçlarda giydikleri spor kıyafetlerinden tutun da cinselliklerine kadar dil uzatma ahlâksızlığı ve çukur seviyesizliğinde terbiyesizlik gösteriyorlar.
Kendi çirkef çukurlarında boğulmalarını diliyorum…
Yorumlar
Düşüncelerinizi Bizimle Paylaşın