VIP olmanın dayanılmaz ağırlığı



Yazının başlığı çağrışım yaptı değil mi? Ünlü romancı Milan Kundera’nın “Varolmanın Dayanılmaz Hafifliği” kitabından esinlendim.  
Niye mi, geliniz anlatayım.

***

Birkaç sene evvel, üniversite yıllarımdan bu yana tanıştığım, başarılı bir iş adamı olan arkadaşımla sohbet ediyorduk. 

Kendisini ve başarılarını ballandıra ballandıra anlatmaya doyamıyordu. Tam bir monolog hâlinde, bana söz bırakmadan ağzını doldurarak kendi adını, soyadını da bolca tekrarlayarak bulunduğu pozisyonu anlatıyordu sürekli. Baktım ki sözünün arasına girmem mümkün değil, spor karşılaşmalarında yapıldığı gibi elimle mola işareti yaptım. Sağolsun, bunu görünce sustu.

Kendisine şunları söyledim: 
“Birincisi, kişinin kendi adını, hem de soyadını aşırı vurgulayarak anması hoş değil. Hoş olmadığı gibi psikolojik bazı eksikliklere işaret eder. Kendi değerine çok inanıyor, iman ediyor olabilirsin ama adını bu kadar söylemen bu konudaki eksikliğini gösteriyor. Bırak adını başkaları söylesin.

Şunu da söylemeliyim ki insana sadece ismi yetmelidir. Soyadı bile değil. Ne mesleği, ne bulunduğu konum ve onun titri, ne ailesi ne şusu, ne busu! 
Sadece ismi. 
Kendimden örnek vermem gerekirse eğer, bana sadece Mehmet olmak yetmiyorsa vay hâlime! Kişi bulunduğu konuma itibar ve değer katmalı; o konum ona değil.”

Hakkını teslim etmeliyim: Bu arkadaşım sözlerimi sonuna kadar dinledi. Fakat daha sonraki karşılaşmalarımızda gördüm ki eski davranış biçimi devam ediyor. “Kendi tercihidir” dedim ve üzerinde durmadım.

Malûmunuz bu VIP harfleri ve sözü bize Amerikancadan ithal. Açılımı Very Important Person; yani Çok Önemli Kişi. Bu tanıdığım da sanırım kendisini VIP görüyordu. Varsın görsün, madem öyle mutlu! 
(Bu davranışlarını o kadar abarttı ki artık arkadaşlıktan tanıdıklığa geçiş yapmaktan başka çare kalmadı!)

***

Hangi pozisyonda olursanız olun kendinize VIP olmayı kondurabilirsiniz. İş dünyasında, sporda, devlette, siyasette, medyada, sanatta, sivil toplumda, evde, sokakta...

Gerçi devlet kimin VIP olacağını belirlemiş ama kişi kendisini VIP görüyorsa yapacak bir şey yok. O artık kendi dünyasının VIP’idir!

***

Kendisini VIP gören kişilerde görülen en önemli ve vazgeçilmez davranış biçimi de “ağır abi”liktir. VIP’lik ve ağır abilik birbirini besleyen aynı kaynağın kollarıdır. Zaten dikkat edin, ağır abi olmayan VIP hemen hemen yok gibidir. Olanlar da neslinin son örnekleridir.

Bu ağır abilik de önemli bir pozisyondur. Dikkat edilmesi gereken kuralları, davranış kalıpları, konuşma biçimleri vardır. 

Kollarını yana açarak hafif yaylanarak yürümeyen, nezaket gereği ceketini ilikleyen, muhatabının gözlerine bakarak konuşan, karşısındaki kişiye değer verdiğini davranışlarıyla gösteren, insanlara nazik ve samimi bir saygıyla davranan, güler yüzlü olan, insanları dikkatle dinleyen kişi VIP olsa bile ağır abi olamaz.

Unutmamak lazımdır ki gülümsemek ağır abiliği zedeler. Ağır abi daima gergin bir yüze ve vücut diline sahip olmalıdır.

***

Çok sevdiğim ve saygı duyduğum rahmetli üstadım Bekir Coşkun bir yazısında VIP’i Türkçe’ye çevirmişti. 
Bekir Abi’nin harika çevirisiyle VIP’in Türkçe’si, Çok Önemli Kişi değil, Çok Ünlü Kişi’ydi. 

Tabii ki değerli üstadımız halka hizmet olması açısından kısaltmasını da hemen yazmıştı Çok Ünlü Kişi’nin. 
Baş harfleri birleştirmek okurun işi...

(Bekir Coşkun'un bu yazısı 11 Kasım 2003 tarihli Hürriyet gazetesinde yayımlanmıştır.)

***

Belirli bir yaşa gelen ve yukarıdaki tanıma girenler için yapacak bir şey yok. Onlar artık kayıp vaka… 
Fakat gençler için daima ümit vardır…

Sevgili ve değerli gençler, bakmayın siz bazı büyüklerinizin VIP/ağır abi sarmalında debelenmelerine.

Siz yalnızca kendiniz olunuz. Doğallığınızı kaybetmeyiniz. Bazılarınız hayatta önemli mevkilere gelecek, önemli görevler yükleneceksiniz. Bulunduğunuz konumun sizi olumsuz etkilemesine müsaade etmeyiniz. İnsani değerlerinizi daima koruyunuz. Gergin olmayınız. Tevazu sahibi olunuz. Kibir ve egoyu kişiliğinize bulaştırmayınız. 

Aksi hâlde kendinizi VIP zannederken bir bakmışsınız karikatür hâline dönmüşsünüz ve Çok Ünlü Kişi oluvermişsiniz!

 

 

 

 

 

 

 

 

 

  • Mehmet S. Nane

  • 23 Kasım 2021

Sayfayı Paylaş

Yorumlar

Düşüncelerinizi Bizimle Paylaşın

leaf-right
leaf-right