Millî Mücadele ile İstiklâl Harbi kahramanları ve Cumhuriyet’in kurucu büyükleri (6)

 

Mahmut Esat Bozkurt

Türkiye Cumhuriyeti’nin kuruluşunda büyük emeği olan ve Cumhuriyet rejiminin hukuk sistemini kuran kişi Mahmut Esat Bey’dir (Bozkurt).

O, Atatürk’ün kısacık 15 yıllık yönetim döneminde, TBMM’de ve değişik hükümetlerde yer alan pek çok arkadaşı gibi gerçek bir devlet adamıdır. Buna ilaveten, dünya çapında çok yüksek seviye ve değerde bir entelektüeldir. 

Mahmut Esat Bey’in kuruluş yıllarının çok kıymetli devlet adamları içinde müstesna bir yeri vardır. 
Gerçek ve inanmış bir Cumhuriyetçi, ödünsüz bir devrimci, milletin yükselmesi ülküsüne bağlı bir milliyetçi olarak devlet ve millet hizmetinde başardığı dev işler adını tarihin iftihar sayfalarına taşımıştır.

***

Mahmut Esat Bey, o zamanlar İzmir’e bağlı olan Kuşadası’nda 1892 yılında doğdu. İzmir İdadisi’nde okuduktan sonra yüksek tahsilini 1911’de İstanbul Hukuk Mektebi’nde tamamladı.

Diplomasını aldıktan sonra öğrenimine devam etmek için İsviçre’ye gitti. Bu ülkede Lozan ve Freiburg Üniversitelerine devam etti ve çok az kişiye verilen “Summa Cum Laude” onur derecesiyle doktorasını tamamladı. 

Doktora için seçtiği tez konusu zaten dünya görüşünü yansıtmaktaydı: “Osmanlı İmparatorluğu’nun omuzlarına yükletilmiş olan kapitülasyonların Türkler tarafından tek taraflı olarak kaldırılması hukuka aykırı değildir.” Bu tezi başarıyla savundu ve “Hukuk Doktoru” unvanını aldı.

Bu dönem Lozan’da kurulan Türk Talebe Cemiyeti’nin de başkanlığını üstlendi.

***

İzmir’in 15 Mayıs 1919’da Yunan tarafından işgal edilmesi üzerine bazı arkadaşlarıyla birlikte Cenevre’den vatana döndü ve İstiklâl Harbi’ne katıldı. Ege Bölgesi’nde teşkilâtlanan Kuvayi Milliye’ye katılarak büyük yararlıklar gösterdi.

Büyük Millet Meclisi’ne 1. Dönem İzmir milletvekili olarak girdi. Anayasa ve Dışişleri Komisyonlarında görev aldı. Bir süre sonra İktisat Vekilliği’ne seçildi. 
Atatürk’ün isteğiyle İzmir’de “Millî İktisat Kongresi“ topladı.

Meclis’in 2. Döneminde tekrar İzmir milletvekili seçildi. TBMM tarafından bir defa daha İktisat Vekilliği’ne seçildi.

Teşkilât-ı Esasiye Kanunu’nu (Anayasa) hazırlayan komisyonda görev aldı ve bu kanun 20 Nisan 1924 tarihinde kabul edildi.

Bu tarihten 7 ay sonra da asıl büyük hizmetler yapacağı Adliye Vekilliği görevine seçildi. Tarih, 22 Kasım 1924’tü.

Göreve geldikten 1 sene sonra 5 Kasım 1925’te Ankara Hukuk Mektebi’nin açılmasını sağladı. Adliye Vekilliği görevi aralıksız 6 sene sürdü ve hukuk alanında olağanüstü önemde işler başardı. Bu başardıkları, çağının en ileri işleri olmasının yanında, o dönemde çağından da öndeydi.

1926 senesinin Şubat-Haziran ayları arasındaki kısacık 4 ayda yaptığı işlere bir göz atalım isterseniz:

Türk Medeni Kanunu, Türk Ceza Kanunu, Kabotaj Kanunu, Türk Borçlar Kanunu, Türk Ticaret Kanunu, Türk Hukuk Muhakemeleri Usulü Kanunu.

Mahmut Esat Bey, Türk hukuk sisteminin temel kanunlarını bu kadar kısa sürede ortaya çıkararak yürürlüğe sokma başarısı gösterdi.

Hemen fark edildiği üzere, karşımızda sadece yüksek entelektüel birikim ve kapasiteye sahip bir devlet adamı değil, kendisini Cumhuriyet’e adamış bir dev var…

***

Değerli Adliye Vekili Mahmut Esat Bey, genç Cumhuriyet’e uluslararası alanda da büyük başarı getirmiş ve hem genel manada hem hukuk alanında çok ciddi bir prestij kazandırmıştır. 
Bu da “Bozkurt-Lotus Vakası” olarak adlandırılan olay vesilesiyle olmuştur.

Bozkurt isimli Türk gemisiyle Lotus adındaki Fransız gemisi 2 Ağustos 1926 tarihinde Ege Denizi’nde çarpıştılar. Bu konuda Türkiye ile Fransa arasında anlaşmazlık çıktı ve konu Lahey Uluslararası Adalet Divanı’na götürüldü. 
Mahmut Esat Bey, bu davada Türkiye’yi temsil etti ve dava Türkiye lehine sonuçlandı. 
Bu olay, tüm dünya tarafından Türkiye‘nin artık kapitülasyonlar dönemini sona erdirdiği ve çağdaş hukuk alanında dünya standartlarına yükseldiği biçiminde yorumlandı. 
Şüphesiz ki kazanılan dava genç Cumhuriyet için büyük bir başarıydı ve hukuk alanında dünya çapında “rüştünü ispat etmesine” vesile olmuştu.

Atatürk, 1934 yılında Soyadı Kanunu çıktığında bu başarısından dolayı Mahmut Esat Bey’i bir defa daha onurlandırmak için ona “Bozkurt” soyadını verdi.

Mahmut Esat Bozkurt, bu hizmetlerinin yanı sıra, Ankara Üniversitesi Hukuk ve Siyasal Bilgiler Fakültelerinde Anayasa ve Devletler Hukuku profesörü olarak engin bilgi ve tecrübelerini öğrencilerine aktardı.

***

Cumhuriyet’in en nadide mücevherlerinden biri olan Mahmut Esat Bozkurt 21 Aralık 1943 tarihinde daha sadece 51 yaşındayken beyin kanaması sonucunda hayata veda etti. Daha yapacak çok fazla hizmeti vardı. Maalesef ömrü yetmedi.

Geride paha biçilmez değerde eser ve hizmetler bıraktı.

Mahmut Esat Bozkurt; inanmış ve ateşli bir Cumhuriyetçi, idealist, çalışkan, iyi eğitimli, üstün vasıflara sahip, ülkenin yükselmesinden başka düşüncesi olmayan o kurucu kadronun “büyük adamlarından” biriydi.

Nesilden nesile her zaman büyük saygıyla ve iyiliklerle anılacaktır.

Büyük devlet ve hizmet adamı Mahmut Esat Bozkurt’un şerefli ve saygın hatırası önünde saygıyla eğiliyorum. 

 

 

 

  • Mehmet S. Nane

  • 3 Ocak 2022

Sayfayı Paylaş

Yorumlar

Düşüncelerinizi Bizimle Paylaşın

leaf-right
leaf-right