Beni çok etkileyen bir film
Anlaşılan Covid virüsü beni çok sevmiş olacak ki, 10 ay sonra ikinci defa yakama yapıştı!
Bu tatsız günlerde; migreni de tetikleyen baş ağrılarım, boğazımdaki rahatsız edici ağrılı yanma, eklem ağrıları ve hâlsizlik durumum izin verirse yine bol bol okuyup yazıyorum ve bazen de film izliyorum.
Birazdan sizlere iki gün evvel izlediğim ve beni derinden etkileyen bir filmden bahsedeceğim.
***
Filmin adı, “The Father.” Başrolünde Anthony Hopkins var, Olivia Colman ona eşlik etmiş. Film, 2020 yılı yapımı. Yönetmeni Florian Zeller.
”The Father”, Zeller’in yönettiği ilk film olmasıyla da dikkat çekiyor. Zeller, ayrıca senaryoyu Christopher Hampton’la birlikte yazmış.
***
Hemen söylemeliyim: Bu film, sinema sanatına olan saygımı bir kat daha artırdı.
Seyir zevkinizi etkilememek için elbette ki filmin genel hatlarından bile bahsetmeyeceğim. Sadece şunu söyleyebilirim: Yaşlı bir baba ve kızının kısa bir dönemi içeren hikâyesi.
***
Genel manada, sinema oyunculuğu hakkında kendimce bir kıstasım var: Kötü oyuncu rol keser, vasat oyuncu rol yapar, iyi/büyük oyuncuysa o karakteri yaşar/yaşatır.
Anthony Hopkins, bırakınız sevmeyi, sanatına büyük saygı duyduğum bir aktör. Hemen her filminde olduğu gibi bu filmde de canlandırdığı karakterle bütünleşmiş. Her türlü duyguyu, bu duyguların iniş çıkışlarını ve geçişlerini, ruh hâllerini öyle güzel yorumlamış ki, “Bundan ötesi olamaz” diye düşünüyorsunuz.
Filmde canlandırdığı karakteri vücuduyla, sesiyle, gözleriyle, tüm mimikleriyle ve varlığının tamamını katarak inanılmaz gerçekçi bir biçimde yaşatmış.
Kadın oyuncu Olivia Colman da kusursuz bir performans göstermiş. Hopkins’in birinci sınıf oyunculuğuna, aynı kalibrede oyunculukla eşlik etmiş ve bu büyük başarıya ortak olmuş.
Yönetmen Florian Zeller’i de müthiş başarılı buldum. Harika bir ilk film yaratmış.
Filmdeki zaman/kişi geçişleri, kişilerin/zamanların farklılaşması, bazen aynı repliklerin farklı kişilerce tekrarlanması gibi teknikler Anthony Hopkins’in ruh durumunu seyirciye geçirmek konusunda muazzam başarılı olmuş.
***
“Yedinci Sanat” sinema, bazen insana öyle sürprizler yapıyor ki sanata doygunluğun zirvesini yaşatıyor. İşte bu film de öyle baş yapıtlardan.
Bu önemli filmi izlemenizi kuvvetle tavsiye ederim. İzlerseniz ne düşünürsünüz bilemem ama bu film beni çok çok etkiledi. Oldukça hüzünlendim ve duygulandım.
Konusu ve işlenişi zaten duygusal hatta üzücü olan film, yönetmen ve oyuncularının başarılarıyla bence çok değerli, birinci sınıf bir sanat eseri olmuş.
Bir küçük son not: Yaklaşık 7-8 dakika süren son sahne/son bölümdeki oyunculuğa özellikle dikkatinizi çekmek isterim.
Mert Özge 19 Şubat 2022
“Anthony Hopkins, bırakınız sevmeyi, sanatına büyük saygı duyduğum bir aktör.” Anthony Hopkins benim de beğendiğim aktörlerden biridir. Gerek Kuzuların Sessizliği gerekse The Road to Wellwille’deki başarımıyla beğenimi kazanmıştır. Dolayısıyla senin Anthony Hopkins’le ilgili belirlemelerine katılıyorum.
atilla toroglu 20 Şubat 2022
Mehmetcigim cok gecmis olsun. Ben 89 yasinda atlattim cok sukur sen gencsin cabuk atlatirsin. Anthony Hopkins benim idolum. Bu filmi muhakkak izleyecegim. Selam sevgiler
Mehmet S. Nane 20 Şubat 2022
Mert’çiğim bahsettiğin filmler hakikaten de çok güzeldi. Anthony Hopkins çok büyük bir aktör.
İyi ki sanat var.
İyi ki “gerçek” sanatçılar var.
Mehmet S. Nane 20 Şubat 2022
Atilla Abiciğim, geçmiş olsun dileğinize ve özellikle genç olduğumu söyleyen sözlerinize çok teşekkürler:))
Siz hep bizimle olun ve ben hep sizin nazarınızda genç kalayım…
Anthony Hopkins konusundaki değerlendirmenize tamamen katılıyorum. Bir gün de çok büyük aktör Jack Nicholson’u yazmak istiyorum. Sevgi ve saygılar…