Baştan söyleyeyim: Rusya-Ukrayna savaşında bu ülkelerden hiçbirini desteklemiyorum. Konulara daima Türkiye’nin yüksek millî menfaatleri açısından yaklaşıyorum.

Bu savaşın Rusya’nın uzun süredir ABD/İngiltere tarafından kışkırtılması sonucunda yaşandığını tarafsız bakan herkes biliyor. NATO, Rusya’ya söz verdiği hâlde doğuya yayılmasını devam ettirerek, son 20 yılda Romanya, Polonya ve Bulgaristan’ı üyeliğe kabul etti.   

Rusya’yı çevreleyen Gürcistan ve Kırgızistan’da “renkli devrim (!) yapıldı. Yakın zamanda Kazakistan’da teşebbüs edildi. Yetmez gibi Ukrayna’da önce “renkli devrim” yaparak, ardından da NATO ve AB havucu göstererek Rusya‘nın millî güvenlik sorunu olarak gördüğü işler yaptılar.  
Rusya, akrabası olarak gördüğü, derin tarihsel bağları olan Ukrayna’nın batı tarafından bu şekilde kullanılmaması için uyarılarda bulundu ama kulak asan olmadı.

Ve bu savaş göz göre göre, bilerek/isteyerek çıkarıldı. Hatırlayınız, ABD ve İngiltere savaş çıkması için Rusya’ya adeta davetiye gönderdiler!

***

ABD ve İngiltere, hiçbir vasfı olmayan ve Ukraynalı bir oligarkın “yarattığı” Zelenski’yi bu süreçte tepe tepe kullandı. (Bu şahsın nasıl devlet başkanı olduğunun ayrıntılarını artık herkes biliyor.)

Bu yetersiz adam batı emperyalizminin niyetini çözme kapasitesine, yeteneğine, birikimine ve donanımına sahip olmadığı için Rusya’yı kışkırtmakta sakınca görmedi. Sandı ki başı belaya girince sırtını sıvazlayanlar yardımına koşacak. 
Felaketi yaşayınca NATO ve batılı ülkelere sitem etmeye başladı. (Nihayet gerçekleri görmeye başlamış olabilir!)

***

Zelenski jeopolitikayı okuyamadığından, Ukrayna’nın NATO’ya girme imkân ve ihtimalinin olmadığını göremedi. Ukrayna’nın çok çok önemli ve nazik stratejik konumdaki bir ülke olarak yapması gereken, Rusya’yla da batıyla da dengeli bir ilişki yürütmesiydi.

Anlaşılan ABD tarafından gözü öylesine boyanmış ki Rusya’nın NATO’yla sınır komşusu olmasına kayıtsız kalabileceğini, bunu kabulleneceğini düşündü. 
Bir devlet başkanı için ne büyük, ne hayati, ne zavallı bir yanılgı! 
Eğer ki tüm bunlar öngörüsüzlüğünün ve yetersizliğinin sonucu değilse ve görerek, bilerek yaptıysa onun adı zaten vatana ihanettir!

***

Zelenski, NATO üyesi olmaya teşebbüs etmenin yıkıcı sonuçları açıkça ortadayken halkını ateşe atan, ülkesine işgale uğratan, “devlet adamı” kumaşına sahip olmayan bir kişidir. Tarihe böyle geçecektir! 

***

Zelenski’nin bu öngörüsüzlüğü ve zaafiyeti başta Türkiye olmak üzere bütün dünyanın huzurunu kaçırdı. Çatışma ve kan eksik olmayan dünyaya bir de bu savaş eklendi. Ekonomik olarak henüz yaşanmaya başlanan ve giderek ağırlaşacağı görülen olumsuz etkileri saymıyorum bile.

Bu ortamda ülkemiz için en önemli husus şudur: Türkiye, bugüne kadar yürüttüğü tarafsızlık politikasını katiyen bozmamalı, bu çizgide devam etmelidir. Montrö’den taviz verilmemesi ise hayati önemdedir.

***

Aslında bu konuyu yazmaya hiç niyetim yoktu. Fakat Zelenski’nin sanki ülkesini yok yere ateşe atan kendisi değilmiş gibi o savaş lideri pozları yok mu…  
Artık dayanamadım. 
Hele ki o yeşil asker fanilası ve birkaç günlük sakal traşsız hâliyle atıp tutmuyor mu, bu sakilliğe tahammül edemiyorum.

***

Ukrayna, algılara kanarak ve onların esiri olarak yönetici seçen toplumların uğrayacağı acı sonun son örneğidir.

Doğru dürüst harp uçağı olmadığı, batıdan rica minnetle uçak istemesiyle anlaşılan basiretsiz Zelenski ise son kullanma süresi dolduğunda sırtını sıvazlayan emperyalizm tarafından bir köşeye atılacaktır. Hiç şüpheniz olmasın.