Harika bir roman



Türkiye’nin ve dünyanın içinde bulunduğu siyasi ve ekonomik durumdan yoruldum, bıktım ve sıkıldım. Elbette ki tüm gelişmeleri takip ediyorum ama bende yarattıkları olumsuz etkilerden çabucak kurtulmaya çalışıyorum. Bu konudaki en önemli sığınağım ise kitaplar.

***

Daha evvel birkaç yazımda roman okumanın insana verdiği tarifsiz hazdan bahsetmiş ve bazı kitap önerilerinde bulunmuştum. İlgilenenler bu yazıları blogumun “Kültür-Sanat”kategorisinde bulup tekrar okuyabilir.

Bugün size yeni bitirdiğim ve bana muazzam bir edebiyat ve tarih hazzı yaşatan bir başyapıttan söz etmek istiyorum.

***

II. Dünya Savaşı tarihine büyük bir ilgi duyuyorum. Son bir aydır, evdeki kitaplığımda hatırı sayılır bir yer kaplayan II. Dünya Savaşı dönemi kitaplarının bazılarını ikinci, hatta kimilerini üçüncü defa okumaya başladım. 

Bununla yetinmeyerek, internette kapsamlı bir araştırma yaparak, bu dönemle ilgili yeni çıkan bazı kitapların siparişini verdim. Hızımı alamayarak farklı şehirlerdeki sahafları neredeyse yağmalayarak, eskiden basılan ve bende olmayan kitapları da edindim.

Şu anda okuma sehpamın üzeri tepeleme II. Dünya Savaşı kitaplarıyla dolu. Bu kitaplarımın içinde elbette ki dönem romanları da var.

***

Size bugün bahsetmek istediğim roman, 2021 yılında Diyojen Yayıncılık tarafından basılmış. Adı, “Göremediğimiz Tüm Işıklar”, yazarı Anthony Doerr. 
Kitabın başarılı çevirmeni Handan Ünlü Haktanır.

(Çevirmen çok önemli. Bazı çevirmenler bu dönem terminolojisine  o kadar yabancı ki mesela, “III. Reich”ı, “III. İmparatorluk”; “Nasyonal Sosyalizm” ideolojisini, “Ulusal Sosyalizm” olarak çevirerek ve daha başka hatalar yaparak okuma zevkini berbat ediyorlar.)

Kitap, savaş yıllarında Paris ve Saint Malo’da yaşayan 16 yaşındaki Fransız bir kız ve Zollverein’de yaşayan ve sonra savaşa katılmak zorunda kalan 18 yaşındaki Alman bir delikanlının öykülerini ve kaderlerinin Saint Malo’da nasıl kesiştiğini anlatıyor. 
Geriye doğru gidişlerle kitabın bu iki kahramanının çocukluklarından başlayarak 1944 yılına kadar olan bölüm ele alınıyor.

***

Bu eser, beni roman sanatının doruklarına götürerek büyük bir edebiyat ve tarih zevki yaşattı. Hacimli olan, 576 sayfalık bu kitabı bir gün ve gecede bitirdim.  
Klâsik tabirle söylemem gerekirse: Elimden bırakamadım.

Kitabın kişileri adeta yaşıyor; o kadar sahici ve mükemmel anlatılmışlar. Eserin kurgusu, geriye dönüşler, dönemin ve ortamın aktarılması birinci sınıf. Roman kahramanlarının geçmişte yaşadıklarının savaşa yansımasının verildiği olaylar ve mantık örgüsü fevkalade sağlam. Dramatik ögelerin kullanılması tam yerinde ve kararında.

***

Roman okumaktan haz duyuyor ve hatta dinleniyorsanız ve de II. Dünya Savaşı tarihine merakınız varsa “Göremediğimiz Tüm Işıklar” tam size göre. 
Bu güzel bahar günlerinde usta işi olan bu eseri okumanızı kuvvetle tavsiye ederim.

 

Not: II. Dünya Savaşı tarihi konusunda etraflıca okumalar yapmak isteyenlere, askerî tarih konusunda çok değerli eserler vermiş olan Basil Lidell Hart, Antony Beevor veVasili Grossman’ın eserlerini okumalarını tavsiye ederim.

 

 

  • Mehmet S. Nane

  • 11 Nisan 2022

Sayfayı Paylaş

Yorumlar

Celâl Soycan 12 Nisan 2022

GÖREMEDIGIMIZ TÜM IŞIKLAR, savaş ve kötülük meselesini bir soyut kavram olmaktan çıkarır ve tikel insan deneyimi olarak okura taşır; bu yanıyla 'da zaten sanat eseri katına yükselir. Bilim ve tarih ise hayatı dil be kavram kıskacında indirger, azaltır ve anlamını kısıtlar. Yazı konusu ettiğiniz eser, edebiyatın işlevi açısından ufuk açıcıdır. Hayatı tikel insan deneyimi olarak kavramak... Dikkat çektiğiniz için kutlarım...

Mehmet S. Nane 19 Nisan 2022

Celâl Abi, değerli yorumunuza ve yazıya değer katan katkılarınıza çok teşekkür ederim.

Düşüncelerinizi Bizimle Paylaşın

leaf-right
leaf-right