Altılı Masa hakkındaki görüşlerim malûm. Pek çok yazımda bu oluşumun içime sinmediğini, burada yer alan partilerin genel başkanlarının en az 4 tanesinin Cumhuriyet değerleriyle “sorunları” olduğunu yazdım. CHP’nin bu oluşumu bozarak Cumhuriyet’le “barışık” olan partilerle yeni bir ittifak yapmasını önerdim. 

CHP’ye yaptığım bu önerimi bir adım ileri taşıyorum: Eğer ki Altılı Masa “muhafaza edilmeli” düşüncesindeyseniz, bu ittifakı genişletiniz. Cumhuriyetimizi savunan partileri bu ittifaka davet ediniz. 
Ve… 
Bu ittifakı yeniden tanımlayınız. Cumhuriyet’le derdi olanlarla yola devam etmeyiniz!

***

Esasında, bu ittifakın açıklamaları ve özellikle 1921 Anayasası’na sahip çıkması geniş toplum kesimlerinde güvensizlik yarattı. 
Altılı Masa bu hâliyle güven vermediği gibi, yol haritaları da spekülasyonları ve şüpheleri artırmaktan başka işe yaramıyor. (Nagehan gibi “otobüse binenler” bu açıklamalardan pek memnun!)

Zaman zaman bazı genel başkanların sarf ettiği sözler ise belirsizliğin yanında daha fazla kafa karışıklığına yol açıyor.  
Bir genel başkan çıkıyor, her partinin kendi adayını çıkarabileceğini söylüyor, bir başkası dış politika ve Suriyeliler konusunda Türkiye’yi soktuğu bataklık yetmezmiş gibi bu hatada ısrar ediyor, iki genel başkanın ekibi dalaşıyor, biri çıkıp ittifakların eskisi kadar önemli olmadığını açıklıyor… 
Ve bu türden açıklamalar devam edip gidiyor…

Hele bir genel başkan var ki partisinin yüzde değil, “binde” seviyesinde olan oy oranına bakmadan üst perdeden konuşuyor ve ülkeyi altı partinin birlikte yöneteceğini söylüyor! 
Bu genel başkanın kendisinin ve partisinin hangi oy tabanına yani halk desteğine dayanarak bu iddialı sözleri sarf ettiği ise bir muamma! 
Adama sormazlar mı “Efendi, 10 senedir partinin başındasın. Oy oranın hâlâ %1’i bile görmedi. Hangi siyasi güçle ülkeyi yöneteceksin?” 
Zırva tevil götürmez!

Onlarca anket yapılıyor. CHP ve İyi Parti dışındaki diğer 4 partinin hiçbirinin oy oranı tek başlarına %2’yi, 3’ü bulmuyor. 
O hâlde nedir kardeşim bu üst perdeden konuşmalar?

***

Bir spekülasyon da şu: Kemal Kılıçdaroğlu’nun aday olması ve seçimi kazanması durumunda, diğer 5 partinin genel başkanının Cumhurbaşkanı Yardımcısı olacağı söyleniyor. 

“Masa”nın buna verecek cevabı yok mudur? 
Oy oranları göz önüne alındığında kamu vicdanı bunu nasıl kabul eder?  
Ya da “Ben yaptım oldu” derseniz AKP’den ne farkınız kalır! 

***

Yazının başlığını iddialı koyduğumun farkındayım.  
Evet, Altılı Masa boş ve hatalı konuşuyor! 
1921 Anayasası’na sahip çıkmak, kabul edilemez en büyük hatadır! 
“Seçim kazanıldığında” neler yapılacağına dair konuşmak ve geleceği kuracak açıklamalar yapmak yerine konuların etrafında dolaşmak ve Cumhuriyet aleyhine laflar etmek ise boş konuşmaktır!

***

Cumhuriyetimiz neredeyse yıkıldı. Altılı Masa, seçimi kazandıktan sonra Cumhuriyeti nasıl ayağa kaldıracağını topluma niye anlatmaz? 
Böyle bir hedefi olmadığından mı acaba?

CHP, Cumhuriyet’le problemleri olan “ortaklarını” incitmekten çekindiği için mi bu konularda konuşmaz?  
Eğer ki bahsettiğim incitme konusunda bir “hassasiyet” gösteriliyorsa Cumhuriyet hilâfına siyaset yapmak CHP’ye yakışır mı?

***

Altılı Masa’nın Cumhuriyet karşıtı açıklama ve söylemleri bu yazının konusu olmadığından girmiyorum! 
Olumlu çağrışım içeren açıklamalarında ise beylik sözler söylüyorlar. Parlementer sisteme geçileceğinden, kuvvetler ayrılığının uygulanacağından bahsediyorlar.  
İyi de kardeşim, Cumhuriyet sadece bunlardan mı ibarettir?

Cevap istiyoruz: Cumhuriyeti ayakta tutan ve AKP tarafından tamamen ortadan kaldırılan ya da işlevsiz bırakılan onlarca “Cumhuriyet kurumu” tekrar işler hâle getirilecek mi? 
Cumhuriyet’in 80 senede dişinden tırnağından tasarruf ettikleriyle ortaya çıkardığı, acımasızca ve vicdansızca özelleştirilen onlarca KİT kamulaştırılacak mı?

Altılı Masa! 
Madem Türkiye’yi “Altılı” yöneteceksin, bunları konuşsana!