Millî Mücadelede Türk Kadını (4)  (Kara) Fatma Seher Hanım (Erden)



Fatma Seher, 1888 Erzurum doğumludur. Nüfus kaydında ismi “Mahi” olarak görünmesine rağmen ailesi ve tüm çevresi ona “Fatma” olarak hitap etti. Erzurum’un Ergemansur (Çayköy) köyünden İbrahim Yahya‘nın kızıdır.

***

Derviş lâkabıyla tanınan Osmanlı zabiti Ahmet Bey ile evlendi. O sırada eşinin görev yeri Edirne’deydi ve Balkan Harbi çıkınca Yanık Kışla’da eşiyle birlikte düşmana karşı savaştı.

Harp sona erdikten hemen sonra I. Dünya Harbi patlayınca Ahmet Bey Kafkas Cephesi’ne gönderildi. Fatma Seher Hanım, Erzurum’a dönmeyerek Edirne’de kalmayı tercih etti.

Edirne’de boş durmayarak çevresindeki ve ailesindeki kadınları toplayarak direniş hareketi oluşturmak için çalıştı.

Bu arada eşi Binbaşı Ahmet Bey’in Sarıkamış’ta şehit düştüğü haberini aldı. Haberi alınca eşinin memleketi Van’daki ailesinin yanına gitti.

Fatma Seher Hanım, atak ve mücadeleci bir yapıya sahipti. Özellikle teşkilâtçı tarafı çok kuvvetliydi. Erzurum Kongresi döneminde kardeşi Mehmet Çavuş ile milli teşkilât için 100-150 kişi topladı.

***

Erzurum Kongresi’nin başarıyla tamamlanmasından sonra İstanbul’a gitti. Sivas Kongresi devam ederken, Mustafa Kemal Paşa ile görüşmek için Gülcemal vapuruyla Samsun’a oradan da “yaylı arabayla” Sivas’a gitti.

Paşa bu görüşmede ataklığından dolayı ona gözü kara anlamında “Kara” lakabını verdi. Bundan sonra Fatma Hanım ya da Fatma Seher Hanım olarak değil, Kara Fatma olarak anıldı ve tarihe de bu ismi ve lâkabıyla geçti.

***

Kara Fatma’ya Milis Müfreze Kumandanı unvanı ve “Onbaşı” rütbesi verildi. Garp Cephesi’nde görevlendirildi ve ilk önemli görev olarak da İstanbul’a yollandı. Aldığı talimat gereği orada Topkapılı Pir Mehmet ve Laz Tahsin ile temas ederek 10-15 kişilik küçük bir millî çete kurdu.

Hep birlikte İzmit’e giderek çetelerine yeni katılımlarla genişlettiler. Van’da 150 kişilik çetesiyle bulunan kardeşi Mehmet Çavuş da yanlarına gelerek onlara katıldı.

Kısa zamanda emrinde 700 erkek ve 43 kadından müteşekkil büyük bir milli çete oluştu. Bu birlikle rum ve Ermeni eşkiyalar ve çetelerle savaştı. İzmit’in düşman işgalinden kurtulduğu tarih olan 28 Haziran 1921’e kadar bu şehirde kaldı.

***

İzmit’ten ayrıldıktan sonra 300 kişilik birliği ile İznik cephesinde görev aldı. Birliği ile I. ve II. İnönü, Sakarya ve Dumlupınar harplerinin hepsine katıldı.

Sakarya Harbi’nden sonra Mülâzım (Teğmen) rütbesine terfi etti.

Fatma Seher Hanım kendi hatıralarında yazdığına göre Ankara’da Sovyet Rusya Büyükelçiliği’nin düzenlediği 1 Mayıs 1922‘deki işçi bayramı kutlamalarına davet edildi. Davet Büyükelçi Semyon Aralov’dan gelmişti. Bu kutlamalar sırasında bir silah atış yarışması düzenlendi ve karafatma bu yarışmayı birincilikle bitirdi.

Mustafa Kemal Paşa bu durumdan çok memnun oldu ve ona bir gümüş sigara tabakası hediye ederek, rütbesini de Mülâzım-ı Evvel’liğe (Üsteğmen) yükseltti.

İstiklâl mücadelesi veren Türk ordusunda bir kadının zabit rütbelerine yükselmesi dış basının da ilgisini çekti. New York Times “Fighting Turkish woman made Lietenant in Army” (Orduda savaşan Türk kadını Teğmenliğe yükseldi) biçiminde bir haber yayımladı.

***

Kara Fatma, 30 Ağustos 1922’de başlayan Başkumandanlık Meydan Muharebesi (Büyük Taarruz) ilk günlerinde general Trikupis‘in birliğine esir düştü.Fakat ataklığı ve gözüpekliği sayesinde bu esaretten kısa sürede kurtularak yeniden müfrezesinin başına geçti ve Büyük Taarruz zaferle neticeleninceye kadar savaşmaya devam etti.

Esir düşmesini ve sorgulanmasını hatıralarında şöyle anlatıyor:

“(...) Altımdaki Ceylan isminde, güzel talim ettirilmiş, çok akıllı bir hayvandı. Adeta bir piyade neferi gibi düşman mevziine sokulmakta fevkalade mahirdi. Afyon civarındaki Sürmeli köyünde bulunan düşmana müfrezemle taarruz esnasında hayvanımla düşmanın mevziine sokulmak icap etti.

Bu esnada düşman tarafından bir kement atılarak yakalanmıştım ve hayvan da şahlanarak bizim tarafa firar etmeye muvaffak oldu. Ben de bu suretle düşmana esir olmuştum.

Beni yakaladıkları vakit gözlerim bağlanarak kendi mevzilerinin 2 saat gerisinde bir yere götürülmüştüm ve burada gözlerimdeki mendil çözüldü ve kurmuş oldukları karargâhlarında yarım saat isticvap edildim.

Benden izahat almak için mütemadiyen sıkıştırıyorlardı. Ben de verdiğim cevaplarda kaçamak sözler söylüyordum. Bunlar arzu ettikleri maksadı temin edemediler...”

Kara Fatma, Yunan denize döküldükten sonra harp etmeye devam etti ve müfrezesinin başında Bursa’ya geçti. Şehir işgalden kurtuluncaya kadar da savaştı.

***

Fatma Seher Hanım İstiklâl Harbi zaferle sonuçlandıktan sonra Mülâzım-ı-ı Evvel rütbesi ile ordudan emekli oldu. Bağlanan emekli maaşını “Ben para için değil, vatan için harp ettim” diyerek Hilâl-i Ahmer’e (Kızılay) bağışladı.

17 Şubat 1923 tarihinde yapılan, İzmir İktisat Kongresi‘ne İzmir delegesi olarak iştirak etti.

Fatma Seher Hanım ne yazık ki 1940’lı yıllardan sonra geçim sıkıntısı çekti. 1944 senesinde hatıralarını yayımladı. Kadın Gazetesi’nde maddi sıkıntı çektiği haberi yayımlanınca defterdarlıkta bir iş verildi.

Ömrünün son yıllarında TBMM tarafından maaş bağlandı.

2 Temmuz 1955 tarihinde İstanbul Darülaceze’de hayata veda etti.

***

İstiklâl Harbi’nin unutulmaz kahraman Türk kadını Fatma Seher Hanım’ın aziz hatırası önünde saygıyla eğiliyorum.

 

 
 
  • Mehmet S. Nane

  • 1 Aralık 2022

Sayfayı Paylaş

Yorumlar

Düşüncelerinizi Bizimle Paylaşın

leaf-right
leaf-right