Geçtiğimiz Salı gününden itibaren 4 gün Kıbrıs’taydım (KKTC). Şirketimin işleriyle ilgili olarak yaptım bu seyahati. Gelmişken süreyi biraz uzatarak kısa bir tatil yapma imkânım da oldu. Yani klâsik tabirle hem ziyaret, hem ticaret.
Bugün siz değerli okur dostlara Kıbrıs’ta 26 Nisan 2020 tarihinde yapılacak seçimlerle ilgili gözlemlerimi yazacağım.

***

Kıbrıs’la ilgili düşüncelerim malûm. Kıbrıs benim nazarımda en önemli millî davamız. Hâl böyle olunca ve sadece 2 ay sonra seçim yapılacağı da düşünüldüğünde karşılaştığım hemen herkesle bu konuyu konuşmamam düşünülemezdi.

Gördüğüm genel siyasi manzara şudur: KKTC de aynı Türkiye gibi siyasi olarak ortadan ikiye bölünmüş. Mustafa Akıncı’yı savunan da var, Ersin Tatar’ın muhakkak seçimi alması gerektiğini söyleyen de.

Otel görevlilerine, taksi şoförlerine, lokanta personeline, alışveriş yaptığımız mağaza çalışanlarına yani temas ettiğim herkese seçimin ne olacağını sordum. Genel kanaat Tatar’ın az farkla kazanacağı yönünde. 
Ama...Biraz sonra bu ‘ama’yı yazacağım...

Bazı örnekler vermek isterim: Otel görevlilerinden konuştuğum kişiler tam anlamıyla Tatar ve Akıncı arasında bölünmüşler. Gittiğimiz güzel balıkçı meyhanesinin sahibi ve servis personeli de öyle.
Çok hoş sohbet ettiğimiz Akdoğan’daki bayimiz Ali Bey, Akıncı’yı destekliyor. Ben, “Denktaşçı’yım” dediğimde çalışma arkadaşı Şerife Hanım derhal “Ben de” diyerek bana destek verdi.
İskele’deki bayimiz Osman Bey, Ulusal Birlik Partisi’nin (UBP) İskele İlçe Başkanı. O da seçimi Tatar’ın kazanacağında emin olarak konuşuyor ve çalışmaları çok sıkı bir biçimde götürdüklerini söylüyor.
Dört dönem Derince Muhtarı olarak görev yapan, Raif Bey sıkı bir UBP’li. Çiftliğine yaptığımız ziyarette bizi büyük bir dostluk ve içtenlikle ağırladı. Sohbetimizde annesi Hanife Raif’in kendi evlerinde Rum katil sürüsü tarafından şehit edildiğini büyük bir üzüntüyle öğrendim.

***

Sizlere son yapılan anket sonuçlarını da aktarmak isterim. Ersin Tatar %35, Mustafa Akıncı %29 ile ikinci tura kalacak gibi görünüyorlar. İkinci turda da bu fark muhafaza edilerek Tatar %53, Akıncı %47 olarak ankete yansımış.
Elbette ki benim temennim de bu yönde. (Tufan Erhürman’ı sorduğumda pek şans verilmediğini öğrendim. Fakat seçim bu, yine de belli olmaz)!

Gelelim yukarıdaki ‘ama’ya. Bazı kişiler Türkiye’nin seçimde kimi işaret edeceğinin öneminden bahsetti. Umulur ki Ankara bu konuda hata yapmaz.
Türkiye ve KKTC 2004 yılındaki ‘Annan Planı’ referandumunda hatırlamak bile istemediğim, “Yes be annem” sakilliğiyle büyük bir felaketten dönmüştü. Bu unutulmamalıdır. 

***

Son Söz: Mersin denizcileşirken KKTC ile de eşgüdüm hâlinde ortak projeler yapılabilir. Lütfen, bu konu da hatırda tutulsun.