Oramiral Özden Örnek

 

Türk Deniz Kuvvetleri‘nin uzun ve şanlı tarihi boyunca pek çok komutanı oldu. Hatta Türkiye Cumhuriyeti’nin 6. Cumhurbaşkanı S. Fahri Korutürk de emekli bir Kuvvet Komutanı’ydı.  
(Korutürk, mensup olduğu Türk Bahriyesi’ne o kadar bağlıydı ki tüm hayatı boyunca kendisini en mutlu eden hitap şeklinin “Amiralim” olduğunu söylemişti.)

Bu komutanların bazıları çok çabuk unutuldu, bazılarıysa bırakınız unutulmayı her geçen gün daha da büyüdüler. Görevden ayrıldıktan sonraki bu sevgi ve saygı yaptıkları işlerin ve hizmetlerin ne kadar büyük, önemli ve değerli olduğunun anlaşılmasından kaynaklandı.

Aktif görevde ve bir makamda otururken ilgi ve saygı görmek çok normaldir. Mühim olan, o koltuktan kalktıktan sonra nasıl davranışlara muhatap olunacağıdır.

***

Oramiral Özden Örnek, Türk Deniz Kuvvetleri’nde değişik rütbe ve görevlerde hizmet verdikten sonra 2003-2005 yılları arasında Kuvvet Komutanlığı yapmış müstesna bir Amiralimizdir.

Amiral Örnek, 1943 yılında İzmit’te doğdu. Deniz Harp Okulu’ndan 1964 yılında Teğmen olarak mezun olarak Donanmaya’ya katıldı. 1967-69 yılları arasında ABD’de işletme dalında lisansüstü eğitimini tamamladı. Deniz Harp Akademisi’nden 1975’te mezun olarak ‘Kurmay Subay’ oldu.

Harp gemilerinde ve karargâhlarda üstlendiği görevlerden sonra 1980 yılında Adatepe Muhribi’nin Komutanı olarak görevlendirildi. ABD Deniz Komuta Koleji’nden 1982’de mezun oldu.

Washington Deniz Ataşeliği görevini müteakip Komodorluk görevleri üstlendi.

1988 yılında Tuğamiral rütbesine yükseldi. Böylece 17 yıl sürecek olan Amirallik görevleri de başlamış oldu.

1988-2003 yılları arasında pek çok önemli görev icra ettikten sonra Deniz Kuvvetleri Komutanlığı‘na yükselerek, 2003-2005 yılları arasında bu görevi üstlendi.

Oramiral rütbesiyle ve mesleğinin zirvesinde emekli oldu.

Başarılarla dolu koskoca bir meslek yaşamını geride bırakırken, tahminimce, çok erken rütbelerde Kuvvet Komutanı olacağının işaretlerini vermiş olan çok parlak bir subaydı.

***

Amiral Özden Örnek, yarım asra yakın bir süre, tam 48 yıl, Türk Deniz Kuvvetleri’nde bulundu. Eğitim gördüğü okulları ve katıldığı kursları daima birinci bitirmesinin yanı sıra tüm Amirallik rütbelerine de birinci sıradan terfi etti.

Donanma’daki üstlerinin takdir ve beğenilerini kazanırken, astlarına da adı gibi ‘örnek‘ bir komutan olmuştur. 

***

O dönemin ast rütbelerindeki pek çok subayın onun emrinde görev yapmak istemesi mükemmel denizciliğinin yanında rafine kişilik yapısından da kaynaklanmaktaydı.

Astlarıyla yaptığı toplantılarda “laf olsun diye değil” gerçekten fikirlerini sorar ve onları “dinlerdi”. O, bir fikir adamı olarak, yeni ve farklı fikirlere her zaman önem verirdi.

Bir ‘proje adamı’ olması, analitik zekâsı, strateji bilgisi, üstün liderlik yeteneği, donanım ve bilgi birikimi, süratli ve doğru kararlar alarak uygulama becerisi ve müstesna kişiliği onu Poyraz Rıhtımı’nda hak edilmiş bir efsane hâline getirmişti.

***

Amiral Örnek, üst düzey mesleki yeterliliğinin, fevkalade iyi eğitiminin ve üstün denizciliğinin yanı sıra eşsiz bir entelektüeldi. 

Dört kitap yazmıştı: “Cambaz’ı Bırak Balyoz’a Bak”, “Sözde Darbe Günlükleri”, “MİLGEM’in Öyküsü”, “Heybeliada’da Bir Işık”.

Bu kitapların ilk ikisini önceki senelerde, son ikisini ise biraz geç olarak, geçtiğimiz yaz okudum. Herkese tereddütsüz önereceğim değerli eserlerdir.

Bunlara ilave olarak, değerli Amiralimiz çok farklı konularda ve ilgi alanlarında derin bir bilgi birikimine sahipti. Tarih, felsefe ve arkeoloji konularında çok yetkinleşmişti. Olaylara ve kavramlara bilimsel bakış açısıyla bakan bir kişiydi.

***

Oramiral Özden Örnek‘in projelere olan ‘düşkünlüğünden’ az evvel bahsetmiştim. Donanma Komutanı olduğunda karargâh personeline rutin görevler dışında 350 projeyi bizzat takip edeceğini söyleyerek işe başlamış, mesailerin de bu esasa uygun olarak planlanması emrini vermişti.

Bu projeler öyle ‘laf olsun‘ kabilinden olmayıp hepsi de kapsamlı ve hacimli işlerdir. Bazı örnekler vermek isterim:

Az sonra ayrıntılı yazacağım MİLGEM, Erdek üssünün mayın harbinin kampusu yapılması, deniz harp tarihi araştırmaları, deniz karakol uçakları, toplam kalite yönetimi sisteminin Donanma’da uygulanması ve yerleştirilmesi, Donanma’nın eğitim ve denetim sisteminin yenilenmesi...

Ve daha yüzlerce proje...

Anlaşılan o ki Amiral Örnek yükleneceği bu önemli görev için hazırlıklıydı…

***

Türk Deniz Kuvvetleri, Amiral Örnek’in döneminde çok akılcı bir strateji izleyerek Karadeniz’i bir “barış denizi” hâline getirmiştir. Bu durum Karadeniz’de münferiden ve NATO vasıtasıyla varlık göstermek isteyen ABD’nin işine gelmedi.

Oramiral Örnek ABD’nin Karadeniz’e girme girişimlerini önleyen komutan olduğu için kısa sürede hedef olarak seçilmiştir.

***

Oramiral Özden Örnek yarım asırlık mesleki kariyeri boyunca pek çok önemli ve paha biçilmez değerde hizmetler yapmıştır.

Bu süre zarfında hiçbir şey yapmamış olsa, bir tek MİLGEM projesi bile onu tarihin iftihar ve şeref sayfalarına taşırdı.

Bu proje onun zamanında başlamamış olsa bile onunla can ve hayat bulmuştur. Az evvel söylemiştim; bu konuda yazdığı “MİLGEM’in Öyküsü” kitabını mutlaka okumanızı tavsiye ederim.

Koskoca Deniz Kuvvetleri Komutanı’nın bürokrasi ile nasıl boğuştuğuna, işler kopma noktasına geldiğinde sabrı ve zekâsıyla nasıl çözümler ürettiğine ilk elden şahit olacak ve işlerin bürokrasiye bu derece takılmasına şaşıracak, bazen de öfkeleneceksiniz.

Değerli Amiralimiz o her zamanki nezaketi ile kitabında bu konudan katiyen şikâyet etmiyor fakat yaşanan sıkıntılar açıkça fark ediliyor.

Tüm olumsuzluklara rağmen Amiral Örnek’in sağduyusu, sabrı, olaylara analitik yaklaşımı ve liderlik yeteneği, Savunma Sanayi Müsteşarlığı ile uzun uğraşlardan sonra bir uyum yakalanmasını sağlıyor ve bu proje gerçekleşiyor.

MİLGEM, pek çok açıdan muazzam önem ve değerdedir. Öncelikle, bu proje sayesinde ilk defa bir harp gemisi olan “Korvet” yüzde yüz yerli olarak ve Türk mühendisleri tarafından üretilmiş oldu.  
Bu durum Savunma Sanayimiz için muhteşem bir başarıdır.

Ayrıca bu projeyle Türk insanı dışa bağımlılıktan kurtulmanın ve millî savunma sanayisi kurulabilmesinin mümkün olduğunu gördü ve kendine güveni geldi.

Bu projenin açtığı yol ve verdiği güvenle Türk denizciliği yeni gemi projeleriyle yerli harp gemilerine kavuşacak, dışa bağımlılığı daha da azalacak ve 21. yüzyıla büyük bir güvenle bakabilecektir.

Türk Deniz Kuvvetleri’nin 21. yüzyıl ufkunu açan kişi Oramiral Özden Örnek’tir.

***

Oramiral Özden Örnek için en kısa ve belki de en isabetli tanımlamayı dostluğundan onur duyduğum Cem Gürdeniz Amiralim yapmıştı:   
“Donanma’nın altın çocuğu...”

***

Bu, sayısız üstün nitelik ve hasletlere sahip, vatana çok kıymetli hizmetler sunan Oramiral elbette cezasız kalmamalıydı! 
O, birilerinin ayağına çok fena basmış ve canlarını yakmıştı...

Türkiye Cumhuriyeti’nin 20. Deniz Kuvvetleri Oramiral Özden Örnek, alçak bir kumpasla ve sahte delillerle, en acısı da yerli işbirlikçiler marifetiyle vatanında esir edildi.

Vatana hizmet etmek suç olduğu için (!) bu hizmetlerinin cezası olarak 3,5 sene zindanda kaldı.

19 Haziran 2014 tarihindeki tahliyesini müteakiben tüm delillerin sahte ve suçlamaların asılsız olduğu nihayet anlaşıldığından (!) 31 Mart 2015 tarihinde beraat etti.

***

Bu değerli komutan, yattığı zindanda bembeyaz şerefli üniformasına bırakınız tek bir lekeyi, tek bir toz dahi bulaştırmadan özgürlüğüne kavuştu.

Fakat ne yazık ki bazı silah arkadaşları gibi o da yapılan haksızlığa üzüntüsünden ölümcül bir hastalığa yakalandı.

Tüm bu sıkıntıları yetmezmiş gibi, oğlu Burak’ı da çok genç bir yaşta, 20 Ocak 2018 tarihinde sonsuzluğa uğurlamanın büyük acısını yaşadı.

Sevgili oğluna kavuşmak için 29 Nisan 2018 tarihinde bu dünyaya veda etti...

***

O, artık sadece Türk Deniz Kuvvetleri’nin değil, onu tanımasalar bile seven ve saygı duyanların da kalbinde özel bir yere sahip. 

Bu yazı vasıtasıyla, bir Türk vatandaşı olarak, Oramiral Özden Örnek’e şükran, gönül borcu ve vefa duygularımı yerine getirdiğim için büyük bir iç huzuru hissediyorum.

Değerli Amiralimin muhterem eşleri Sevil Örnek Hanımefendi’nin asla azalmayacağını bildiğim acısını paylaşıyorum.

Türk milletinin bu kıymetli evlâdının saygın ve şerefli anısı önünde saygı ile eğiliyorum.

***

Not: Bu makalenin yazılmasında açık kaynaklara ilaveten, Amiral Cem Gürdeniz’in Aydınlık gazetesindeki 29 Nisan 2019 ve Amiral Ali Sadi Ünsal’ın Veryansın TV’deki 29 Nisan 2020 tarihli yazılarından da yararlandım. 
Kendilerine teşekkür ederim.

 

 

iPad’imden gönderildi

  • Mehmet S. Nane

  • 5 Kasım 2020

Sayfayı Paylaş

Yorumlar

Metin Gökçeoğlu 5 Kasım 2020

Ben rahmetli nin sınıf arkadaşıyım Her gün sabah kahvaltısından sonra bereket duası sonrası ölmüşlerimize .ölmüş sınıf arkadaşlarımarkadaşlarımıza eş ve ćocuklarına özellikle Özden Paşanın vede oğlu Burak a eşim mujgan in fatiha larına gönderiyoruz Ruhları şad olsun.

Aliye Söyler 5 Kasım 2020

Ben bir asker eşi olarak,uzun yıllardır tanıdığım,en müstesna,en saygı değer en kıymetli Komutanımız,Özden paşamız ve değerli eşi Sevil hanım eşi benzeri olmayan insanlardı.. Onları anlatmak için kelimeler yetmez.. Kendilerini tanıdığım için çok şanslıyım.. Özden Paşamıza Allah dan rahmet diliyorum yaşadaydı türkiye bu durumda olmazdı nurlar içinde yatsın

Mehmet S. Nane 5 Kasım 2020

Kıymetli görüş, değerlendirme ve dualarınıza ben de katılıyorum.

Düşüncelerinizi Bizimle Paylaşın

leaf-right
leaf-right