Hamit Naci (Özdeş), 1877 yılı Bahriye Mektebi mezunu emekli bir deniz subayıdır. Heybeliada’da bulunan Mekteb-i Bahriye’de dersler vermiş, emeklilikten sonra kendisini denizcilik bilimine ve modern denizcilik eğitimini geliştirmeye adamıştır.

Hamit Naci Bey, 1909 yılında Türk tarihinin ilk sivil denizcilik okulu olan “Millî Ticaret-i Bahriye Tüccar Kaptan ve Çarkçı Mektebi”ni kendi imkânlarıyla Beyoğlu'nda kuran sembol bir ismidir. (Şimdiki İTÜ Denizcilik Fakültesi.)  
Yaptığı bu çok önemli hizmetler ve diğer hizmetleri ile gerek asker, gerek sivil denizciler nazarında büyük bir saygınlığı vardır.

Hamit Naci Bey, Erkânıharp Yüzbaşısı Mustafa Kemal Bey’in (Atatürk), Harbiye ve Erkânı Harbiye Mektebi’nden sınıf arkadaşı olan, onunla birlikte Şam’a 5. Ordu’ya sürgün gönderilen ve İstiklâl Harbi’nden sonra milletvekili olarak da vatana hizmet eden L. Müfit Özdeş‘in kayınpederidir. 

***

Hamit Naci Bey’in torunu ve Türk hariciyesinin mümtaz mensubu emekli Büyükelçi Müfit Özdeş ağabeyim ve Mavi Vatan kavramının yaratıcısı, vatanımızın çok değerli evlâdı aziz dostum Amiral Cem Gürdeniz’in öncülüğünde Hamit Naci Mavi Vatan Vakfı Heybeliada’da kuruldu ve çalışmalarına başladı. 

(Vakıfla ilgili ayrıntılı bir yazı yazmıştım. İlgilenenler arşivden 20 Kasım 2021 tarihli “Hamit Nacit Mavi Vatan Vakfı ile Mavi Vatan emin ellerde“ isimli yazımı okuyabilir.)

Türkiye’nin çok seçkin ve çok değerli bazı isimleri vakfımızın kurucuları olarak görev almıştır. Vakfımızın temel amacı, eşsiz Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün denizcilikte gösterdiği hedefe yürümek ve denizciliği Türk milletinin millî ülküsü haline getirmektir.

***

Mersin’in denizcileşmesi konusunda yıllardır elimden geldiğince gayret gösteriyor ve kamuoyunda farkındalık yaratmak amacıyla ısrarla yazılar yazıyor, konuşmalar yapıyorum. 

Mersin Büyükşehir Belediye Meclisi üyesi olarak, konuyla ilgili, biri geçtiğimiz hafta olmak üzere Meclis’te 2 defa ayrıntılı ve açıklayıcı konuşmalar yaptım.

Bu konuşmalarımda 21. yüzyılın denizcilik yüzyılı olduğunu/olacağını, dünyanın kalbinin denizlerde atacağını izah etmeye gayret ettim.  
İlaveten, Mersin’in jeostratejik, askerî ve ekonomik olarak Türkiye’nin en önemli deniz şehri olduğunu kuvvetle vurgulayarak, denizcileşmenin önemini anlattım.

(Bu konuşmalarımı ayrıca makale olarak hem kendi blogumda hem Güney gazetesinde hem de denizkartali.com sitesinde yayımladım.  
Arzu edenler, 18 Ağustos 2020 tarihli “Mersin’i yönetenlere açık mektup” ve 9 Şubat 2022 tarihli “Artık geleceği görelim: Denizcilik Daire Başkanlığı“ isimli yazılarımı blogumun arşivinden ya da diğer belirttiğim kaynaklardan okuyabilir.)

***

Lütfen işin ciddiyetini anlayalım: İçinde bulunduğumuz 21. yüzyılda denizcileşmek bir tercih değildir. Dünyanın ve Türkiye’nin konjonktürü, jeostratejik ve jeopolitik gereklilikler denizcileşmeyi dayatmaktadır. 
Mersin’de ve Türkiye’de denizcileşmeye direnmek yüzyılı ıskalamak anlamına gelecektir. 
Bunun tartışılacak bir tarafı yoktur!

***

Mersin’in denizcileşmesi için kamunun bu konuda önderlik yapması çok önemlidir. Benim kanaatime göre, görev Büyükşehir Belediyesi’ndedir. 

Yaklaşık 3 senedir bir konuda ısrarla öneride bulunuyorum. 
Daha önceki dönemde açılan ve kısa sürede kapatılan Denizcilik Daire Başkanlığı tekrar açılmalı, Mersin’in ve Türkiye’nin mevcut şartlarında yapılandırılmalıdır. 
Tek bir dakika bile gecikmek büyük bir ziyandır.

Mersin’i denizcileştirmek ve bunu halka mal etmek için Denizcilik Daire Başkanlığı kilit önemde görevler yapacaktır.

***

Hamit Naci Bey’in başardıkları, aziz hatırası ve Mavi Vatan ilham kaynağımız ve rehberimiz olmalıdır.

Kimsenin şüphesi olmasın: Mersin’i denizcileştirmek, hem günümüze hem geleceğe yönelik muazzam bir hizmet olacaktır. 
Mersin’in bu konuda Türkiye’nin itici gücü hatta lokomotifi olması ise başlı başına bir iftihar vesilesidir.